Relationship between inflammatory markers and infection in chronic kidney disease
Künye
SİPAHİ S. N,KIR S,DİLEK M (2021). Relationship between inflammatory markers and infection in chronic kidney disease. Cukurova Medical Journal, 46(1), 177 - 185. Doi: 10.17826/cumj.7830400.Özet
The aim of this study was to evaluate theimportance of C-reactive protein (CRP) and procalcitonin(PCT) in the diagnosis and monitoring of infections inchronic kidney disease (CKD) patients.Materials and Methods: In this study, 1538 hospitalizedpatients in the nephrology division of Ondokuz MayısUniversity between March 2012 and June 2014 wereevaluated. A total of 72 patients with CKD (Glomerularfiltration rate <60 ml/min), treated for any bacterialinfection and complete data were included. The laboratoryvalues before and after antibiotic treatments werecompared.Results: The median age of 72 patients was 66 (20-90)years, and 52.8% (n=38) were male. Primary reason forhospitalization was infection in 52.8% (n=38) of thepatients. There was a significant decrease in CRP and PCTafter infection treatment. CRP difference after treatmentwas significantly high in patients with positive culture.CRP, PCT and difference in PCT had no decision-makingfeature for the culture positivity, while the difference inCRP was determined to have a decision-making feature.Conclusion: CRP and PCT levels decreased significantlyin CKD patients after infection treatment, and weconfirmed that they are valuable markers in the diagnosisand follow-up of bacterial infections in CKD patients as inother patient groups. We found that the difference in CRPwas predictive for culture positivity while the difference inPCT was not. We found a higher than normal CRP cut-offvalue (12 mg/L) in CKD patients as an indicator ofinfection. Bu çalışmada kronik böbrek hastalığı (KBH) olan hastalarda gelişen enfeksiyonların tanı ve takibinde Creaktif protein (CRP) ve prokalsitonin (PCT)’in önemini değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada, Mart 2012 - Haziran 2014 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi nefroloji bölümünde yatarak tedavi gören 1538 hasta değerlendirildi. Çalışmaya herhangi bir bakteriyel enfeksiyon nedeniyle tedavi almış ve tüm verileri eksiksiz olan 72 KBH (Glomerüler filtrasyon hızı <60 ml/dak) hastası dahil edildi. Hastaların antibiyotik tedavisi öncesi ve sonrasındaki laboratuar değerleri karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 72 hastanın yaş ortancası 66 (20-90) yıl olup %52,8’i (n=38) erkekti. Hastaların %52,8’inin (n=38) primer yatış nedeni enfeksiyondu. Enfeksiyon tedavisi sonrasında CRP ve PCT’de anlamlı azalma saptandı. Tedavi sonrası CRP farkının kültürde üremesi olan hastalarda olmayanlara göre anlamlı olarak daha fazla olduğu görüldü. CRP, PCT ve PCT farkının kültürde üreme durumuna karar verdirici özelliğinin olmadığı saptanırken CRP’deki farkın kültürde üreme durumunu karar verdirici özelliğinin olduğu saptandı. Sonuç: Çalışmada CRP ve PCT düzeylerinin KBH hastalarında enfeksiyon tedavisinden sonra anlamlı düzeyde azaldığını ve KBH hastalarında da diğer hasta gruplarında olduğu gibi bakteriyel enfeksiyonların tanı ve takibinde değerli bir belirteç olduğu saptanmıştır. CRP değerindeki değişimin kültürde üreme saptanmasıyla ilişkili iken PCT değerindeki değişimin kültürde üremeyi öngörmede etkin olmadığı tespit edildi. KBH hastalarında enfeksiyonun göstergesi olarak normalden daha yüksek bir CRP kesim değeri (12 mg/L) olduğu belirlenmiştir.