Hemodiyaliz hastalarında kaşıntı sorununun değerlendirilmesi / Özgür Terzi; Danışman Nurol Arık
Özet
Samsun ve ilçelerinde hemodiyaliz hasta populasyonunda üremik kaşıntının sıklığını belirlemek , varsa etyolojik faktörleri saptamak ve tedavide ne gibi yöntemler kullanıldığını anlamaya çalışmaktır.Samsun il merkezinde iki diyaliz merkezi ile Çarşamba ilçesinde bir diyaliz merkezinde ,haftada üç kez dörder saatlik tedavi gören ve araştırmaya katılmayı kabul eden 290 sürekli hemodiyaliz hastası alınmıştır.Hastaların kişisel özelliklerini saptamak için 18 soruda oluşan bir anket formu kullanılmıştır. Anket formunda hastaların demografik özellikleri (yaş, cinsiyet, eğitim durumu) ile ilgili 3 soru , kronik böbrek yetmezliği nedenleri ve hemodiyaliz süreleri ile ilgigli birer soru ve kaşıntı ile ilgili 13 soru yer almıştır. Kişisel bilgiler , hastalarla yüz yüze görüşme yoluyla elde edilmiştir. Hastaların üremik kaşıntı şiddetini değerlendirmek için VAS (Visual Analog Scala ) değerlendirme testi kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde Windows ortamında SPSS 12,0 istatistiksel paket programı kullanılmıştır.Araştırmaya katılanların 172 (%59,3)’si erkek ve yaş ortalamaları 59,9 ±14,8 yıl idi. Katılımcıların 183 (%63,1)’ünde kaşıntı şikayeti mevcuttu. Kaşıntı şikayeti olan grupta muhtemel KBY nedeni %35,5 diyabetik nefropati, %27,3 hipertansiyon ve %4,9 glomerulonefrit iken kaşıntısı olmayanlada en sık KBY nedeni hipertansiyon (%38,3) idi ve gruplar arasında KBY nedeni olarak istatistiksel anlamlı bir fark saptanmamıştır(p>0,05).Kaşıntısı olanların ortalama hemodiyaliz süresi 53,4 ±45,8 (1,0 – 279,0) aydı ve kaşıntısı olmayan gruptan anlamlı olarak yüksekti(p=0,04). Kaşıntısı olanlarla olmayanlar kan parametreleri açısından karşılaştırıldığında , kaşıntısı olan grupta fosfor ve parathormon ortalamaları yüksekti ve istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklıydı (sırasıyla p=0,000 ve p=0,002). Hastaların “Ca x P oranları hesap edildiğinde , kaşıntısı olan grupta Ca x P ortalaması 48,4 ±16,3 iken kaşıntısı olmayan grupta 41,7 ±12,7 idi ve gruplar arasında Ca x P ortalamaları açısından , istatistiksel olarak çok anlamlı düzeyde fark vardı(p=0,000).Kaşıntı şiddetinin VAS skor ortalaması 5,6 ±(2,0-10,0) olarak belirlenmiştir. Hastalar en sık tüm vücudunda (%43,7) daha az sıklıkla da sırt (%28,4) ve kol bacak (%20,2) bölgelerinde kaşıntısı olduğunu ifade etmiştir. Kaşıntıya yönelik hastaların 142(%77,6) ‘si herhangi bir tedavi aldıklarını ifade etmişlerdir. Tedavi yöntemleri incelendiğinde ; 122(%85,9)’si oral, 49(%34,5)’u topikal, 29(%20,4)’u ise hem oral hem topikal ilaç kullanırken , ultraviyole tedavisi alan hastaya rastlanmamıştır.Tüm dünyada %90’a varan sıklıkta bildirilen , bi,zim çalışmamızda ise %63 oranında bulduğumuz üremik kaşıntı zaten yorucu ve zor yaşam süren hemodiyalize bağlı hastalarda çarpıcı bir semptom olarak dikkati çekmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde , hemodiyaliz tedavisi gören KBY hastalarındaki kaşıntı nedenine yönelik çalışmalar ve bu doğrultuda yeni tedavi yaklaşımları oldukça yararlı olacaktır. Üremik kaşıntı sıklığı tüm dünyada olduğu gibi Samsun’da da çok sık görülmektedir. Etyolojisi multifaktöriyeldir. Bizim çalışmamızda öne çıkan neden ; hiperfosfatemi ve sekonder hiperparatroidizm gibi görünmektedir. Ayrıca diyabetik hastalarda da üremik kaşıntı daha sık görülmektedir.ANAHTAR KELİMELER: Kaşıntı, Üremik Sendrom , Hemodiyaliz
Koleksiyonlar
- Uzmanlık Tez Koleksiyonu [191]