Çağdaş Türk resminde çizgi / Tülay Doğan; Danışman Hilmi Özbay
Özet
1950'den bu yana Türkiye'nin dışa açılma, endüstrileşme ve sanayileşme çabalarını arttırması, Türk resminde dışa açılma süreçlerini de artırmıştır. 1960'lı yıllarda, dış ülkelere gönderilen Türk ressamlarının Türkiye'de açmış oldukları sergilerin yankıları, yine bu dönemde tartışma konusu yapılmıştı. Bizde batılı anlamda resim sanatı, yeni yeni tanındığı dönemlerde batı sanatıyla bütünleşmekteydi. Bu bütünleşmenin hangi açılardan incelenmesi gerektiği konusu gündeme gelmiştir. Türk resminin kendi içine ve çevresine yönelik sorunları, dar bir çevrenin dışına taşırılmış, genel kültür yaşam içinde resmin yerini sağlam temellere oturtacak önlemler üzerinde daha yoğun bir şekilde durulmuştu.1950'den bu yana, sosya-ekonomik yapının liberalleşmesi çabalarına paralel olarak sanatsal davranışlar ve üslup değerlerinin bireysel özellikler kazanması, resimsel temaların seçiminde sanatçıların iç dünyalarını ve kişisel yaşantılarına ilişkin gerçekleri ön plana taşımalarıyla kişisel yorumları da belirmeye başlamıştır. Batıdaki sanatçısının kendi toplumu ve sanat içerisindeki işlevi fark edilmeye başlanmıştır. Bu sanatçılardan bazıları kendi toplumların kültürel yapısına yönelirken; (örf, adet, gelenek, görenek gibi) biçimsel ve içeriksel arayışlara girmiştir. Bir kısmıda yeni bir yorumun oluşmasını düşünerek; yeni düşünce yaşamanın, yeni oluşumların peşine düşmüş. Bu çalışmalar esnasında ifadenin sade, estetik, grafiksel, duygusal etkilerini; çizgi ağırlıklı vermeye çalışan sanatçılarımızı seçerek, Türk resmine getirdikleri çizgisel yorumu ortaya çıkarmayı amaçladık. Çizgiyi ''sözsel'' iletişim dışında plastik sanatlarda aktif bir şekilde kullanırken; dışavurumcu anlatımda ifade şekli olarak seçtiklerini araştırdık. Bu incelemelerin sonucunda sanatçının; dogadan aldığı izlenimlerini kendi iç dünyasında oluşturduğu düşünce yoğunluğunuifade ederken, çizginin ne kadar karakteristik bir yorum olduğunu gördük. Çalışmalarda görülen leke, figür ilişkisindeki çizgisel yorumunu anlatarak, çizginin benim içimde önemli bir ifade aracı olduğunu kanıtlamak istedim. Figüratif ve soyut eğilimler içerisinde, üslup çalışmalarında farklılaşan çizgiyi, yeni boyutlara yönelterek çalışmalarımı geliştirme çabası içerisindeyim.
Koleksiyonlar
- Öksüz Koleksiyonu [714]