Duyguların açılması eğitiminin üniversite öğrencilerinin özerklik düzeyine etkisi / Yücel Öksüz; Danışman Kurtman Ersanlı.
Özet
Bu çalışma, duyguların açılması eğitiminin üniversite öğrencilerinin özerklik düzeylerine etkisini araştırmak amacıyla, 1996-1997 öğretim yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sınıf öğretmenliği bölümüne devam eden öğrenciler üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın deseni, ön-test, son-test, deney ve kontrol grup desendir ve 26 öğrenci deney, 26 öğrenci de kontrol grubuna alınmıştır. Öğrencilerin özerklik düzeyi Worthinton ve arkadaşları tarafından geliştirilen ve araştırıcı tarafından Türkçe'ye uyarlanan ''Worthington Özerklik Ölçeği'' ile ölçülmüştür. Bu araştırmada uygulanan duyguların açılması eğitimi, bireylerin özerklik düzeylerini artırmaya yönelik bir eğitim programıdır. Duyguların açılması eğitiminde, bireylere özerk davranabilme gücünü yükseltebilmek için grup içinde etkinlikler düzenlenmiş, sonra bu etkinlikler grup oturumlarında tartışılmıştır. Oturumlar 1,5 saat olmak üzere 10 seans sürmüştür. 10 oturumluk çalışmanın sonunda deney ve kontrol gruplarına uygulanan Worthington Özerklik Ölçeği ön-test puan ortalamaları ile son-test puan ortalamaları arasında bir fark olup olmadığını belirlemek için t-testi kullanılmıştır. T-testi sonuçlarına göre, deney grubunun WÖÖ ön-test puanlarının ortalaması ve son-test puanlarının ortalaması arasındaki farkın .001 düzeyinde önemli olduğu buna karşılık, kontrol grubunun WÖÖ ön-test, son-test puanlarının arasındaki farkın .05 düzeyinde önemli olmadığı, deney ve kontrol gruplarının son-test puanlarının ortalamaları arasındaki farkın .001 düzeyinde önemli olduğu görülmüştür. Elde edilen bulgular literatür ışığında yorumlanarak, psikolojik danışma hizmetleri açısından tartışılmış ve önerilerde bulunulmuştur. Duyguların açılması eğitiminin üniversite öğrencilerinin özerklik düzeylerini artırmada; çalışma hayatında yönetici ve yönetilen konumundaki kişilerin daha seri kararlar alıp daha üretken olmalarını sağlamada; aile içi çatışmaların azaltılıp, daha mutlu aile ortamlarının oluşturulmasında etkili olacağı söylenebilir.