Kan donörlerinde hepatit B virusu kor antikorunun pozitifliği ve öneminin araştırılması / Şükrü Özbüber; Danışman Belma Durupınar.
Özet
HBV enfeksiyonu dünyada 300 milyonu bulan taşıyıcı rezervi ile büyük bir sorundur. Taşıyıcılık yönünden coğrafik ve bölgesel farklılıklar gösterir, ülkemiz için bu oran X 5-10 , donörle-rimizde ise 7. 3-5 dir . Bu gün bu hastalığın özgün bir tedavisi yoktur. Viral hepatit B'nin enfeksiyon yollarından kan ve kan ürünlerinin nakli , yayılma açısından önemli etkiye sahiptir. Tüm dünyada ve ülkemizde enfeksiyonun yayılımı hakkında yapılan çalışmaların çoğunda bu yol izlenmektedir . PTH ' lerini önlemek için rutin HBsAg araştırma çalışmaları ile PTH ' ler önemli oranda azaltılmış isede bugün alıcıların 7. 10 ' unda görülmekte bunların 7. 90 ' ına non-A , non-B > 7. 10'una ise HBV sebep olmaktadır. PTH - B ' nin nasıl meydana geldiğini açıklayabilecek görüşlerden en önemlisi HBsAg negatif fakat Anti-HBc(T) pozitif donör kanlarıdır.Böyle kanların PTH-B nedeni oldukları bir çok çalışmada gösterilmiştir . Bu çalışmaların sonuçlarına göre PTH-B ' nin önlenebilmesi için donörlerde anti HBc araştırılması gerektiği ileri sürülmüştür, ve bir çok ülkede uygulanmaya başlanmıştır . Bu çalışmada kan donörlerinde HBsAg seropozitifligini saptamak için kan bankasında RPHA testi ile yapılan HBsAg tarama çalışmaları günlük takip edilmiş , 3700 donörden 7. 3.28 ' inde pozitiflik saptanmıştır. Çalışma kapsamına alınan HBsAg negatif 152 donörde ELISA testi ile anti-HBc IgM saptanmamış olup akut enfeksiyona rastlanmamıştır. 152 donörden anti-HBc(T) testi yapılan 100 ' ünde anti-HBc (T) pozitifliği 7. 41 dir. Anti-HBc (T) testi yapılan donörlerin 7. 29 ' u veya Anti-HBc(T) pozitif 41 donörün 7. 7O.7'si aynı zamanda anti-HBs pozitif olarak enfeksiyona bağışık oldukları saptanmış ve enfeksiyöz olmadıkları kabul edilmiştir. Donörlerin '/. 12' sinde veya 41 donöre göre 7. 29 ' unda ise anti-HBc tek başına pozitifdirler.Bunların 8'inde yüksek düzeyde Anti-HBc(T) saptanmışdır.Anti-HBc (T) tek başına pozitif bu 12 donörün asemptomatik düşük düzeyli taşıyıcı olabilecekleri ve PTH bulaş-tırabilecekleri kabul edilmiştir. Çalışmamızda sonuç olarak donörler arasında hepatit B virüsü seropozitifligi HBsAg pozitifliği 7. 3.28 anti-HBc(T) pozitifliği 7. 41 olarak toplam 7. 44.28 olarak saptanmıştır. Dönörlerde HBsAg testinin yanında anti - HBc(T) testinin yapılmasını önermekteyiz . Ancak anti-HBc(T) pozitif donörlerin kabul edilmemesi kan ihtiyacın karşılanmasını güçleştirecektir.Bu arada anti-HBc(T) pozitif donörlerde anti-HBs testi , anti-HBc(T) pozitif enfeksiyöz veya enfeksiyöz olmayan kanların ayrımı için kullanılabilir. PTH'nin 7. 90' ından sorumlu PT - NANB Hepatitlerinin önlenebilmesi için anti-HCV testininde yapılması gerekmektetir.Ancak bu uygulamalar donör seçimini ekonomik bir sorun haline getirir . Bu çalışmada ALT ile Anti-HBc(T) arasında belirgin bir ilişki saptanamamışsada literatürdede ALT ' nin HBV - DNA'sı ve NANB Hepatitleri ile olan ilşkisinden dolayı ilk aşamada HBsAg testinin yanında ALT testti diğer viral etkenlerinde ekarte edilmesinde etkili olur.
Koleksiyonlar
- Öksüz Koleksiyonu [714]