Orta Karadeniz Bölgesinde Meme Kanseri Tespit Edilen Kadınlarda Mamografik Yoğunluk İle Meme Kanseri ve Tümör Özellikleri Arasındaki İlişkinin Karşılaştırılması

Abstract

AMAÇ: Amacımız Orta Karadeniz Bölgesinde meme kanseri tespit edilen hastaların mamografik yoğunluk dağılımını belirlemek ve mamografik yoğunluğun meme kanseri ve tümör özellikleri üzerine etkisini değerlendirmektir. GEREÇ VE YÖNTEM: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakultesi Genel Cerrahi kliniğinde 2005 ve 2014 yılları arasında meme kanseri nedeniyle ameliyat edilen ve hastanemizde mamografi filmi çekilmiş olan 467 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelendi. Karşılaştırılacak değişkenler Statistical Program for Social Science (SPSS) 15.0 versiyonu programından yararlanılarak kaydedildi. P< 0.05 anlamlılık düzeyi olarak kabul edildi. BULGULAR: Orta Karadeniz Bölgesinde tespit edilen meme kanseri vakalarının mamografik yoğunluklarını incelediğimizde hastaların %25.7'sinin BI-RADS 1, %39.6'sının BI-RADS 2, %22.9'unun BI-RADS 3, %11.8'inin BI-RADS 4 yapısında olduğu görüldü. Yapılan istatiksel çalışmalarda yaş, menapoz durumu ve luminal A tümörler mamografik yoğunluğun meme kanseri ve tümör özellikleri üzerine olan etkisinde bağımsız predüktif değerler olarak bulundu. SONUÇ: Genç yaş grubunda ve premenapozal dönemde meme kanseri tanısı konulan hastalarda yüksek mamografik yoğunluğun görülmesi meme kanseri taramalarında mamografik dansitenin değerlendirilmesinin önemini göstermektedir. Ayrıca düşük mamografik yoğunluklarda luminal A tümörün daha yüksek oranda görüldüğü de çalışmamızda ortaya konulmuştur. Meme kanseri için bölgemizde uygulanan tarama ve takip programlarında bu bilgilerin akılda tutulmasının yararlı olacağı kanaatindeyizOBJECTIVE: Our aim is to determine mammographic density distribution of patients who were diagnosed with breast cancer in the Middle Black Sea Region and evaluate the effect of mammographic density on breast cancer and tumor characteristics. MATERIALS AND METHODS: The records of 467 patients who were underwent surgery for breast cancer in On Dokuz Mayıs University School of Medicine General Surgery Department between 2005 and 2014 and taken mammography film in our hospital were retrospectively analyzed. The variables which will be compared were recorded using Statistical Program for Social Science (SPSS) 15.0 version. p <0.05 was considered as the level of significance. RESULTS: When we examined the mammographic density of breast cancer cases which were detected in Middle Black Sea Region, it was observed that 25.7% of patients were BIRADS 1, 39.6% of those were BI-RADS 2, 22.9% of those were BI-RADS 3 and 11.8% of the those were BI-RADS 4. In the statistical studies; age, menopausal status and luminal A tumors were found as independent predictive values in the effect of mammographic density on breast cancer and tumor characteristics. CONCLUSION: High mammographic density in patients who were diagnosed with breast cancer in young age group and premenopausal term shows the importance of the evaluation of mammographic density in breast cancer screenings. In addition, it has been demonstrated in our study that luminal A tumors were seen in higher rates in low mammographic density. In breast cancer screening and follow-up programs which were implemented in our region, we think that these informations would be useful to keep them in mind.