Son Dönem Böbrek Yetersizliğinde Ferritin ve Kardiyak Elektrofizyoloji: Kardiyo-elektrofizyolojik Denge İndeksinin Etkisinin Değerlendirilmesi

Abstract

Amaç: Ferritin, demir depolanmasında anahtar bir protein olup, aynı zamanda kronik inflamasyon ve kardiyovasküler hastalıklarla ilişkili bir akut faz reaktanıdır. Hemodiyaliz uygulanan son dönem böbrek yetmezliği hastalarında artan ferritin seviyelerinin, proaritmik riski yansıtan kardiyo-elektrofizyolojik denge indeksi gibi elektrokardiyografik parametreleri etkileyebileceği düşünülmektedir. Bu çalışma, hemodiyaliz alan son dönem böbrek yetersizliği hastalarında ferritin seviyeleri ile kardiyo-elektrofizyolojik denge indeksi arasındaki ilişkiyi değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif, kesitsel çalışmada, hemodiyaliz uygulanan 438 son dönem böbrek yetersizliği hastası yer almıştır. Hastalar ferritin seviyelerine göre iki gruba ayrılmıştır: Grup 1 (≥1000 ng/mL, n=254) ve Grup 2 ( ≤200 ng/mL, n=184). Demografik, biyokimyasal ve elektrokardiyografik veriler (kardiyo-elektrofizyolojik denge indeksi dahil) analiz edilmiştir. Ferritin seviyeleri ile kardiyo-elektrofizyolojik denge indeksi arasındaki ilişki değerlendirilmiştir. Bulgular: Kardiyo-elektrofizyolojik denge indeksi Grup 1’de Grup 2’ye kıyasla anlamlı derecede yüksek saptandı (5.1’e karşı 4.9, p=0.003). Ferritin düzeyleri ile kardiyo-elektrofizyolojik denge indeksi arasında orta düzeyde pozitif bir korelasyon tespit edilmiştir (r=0.326, p<0.005). Gruplar arasında kalp hızı, QRS süresi ve PR aralıklarında anlamlı farklılıklar gözlenirken, Tp-e ve QT aralıkları gibi diğer elektrokardiyografik parametreler anlamlı farklılıklar göstermemiştir. Lojistik regresyon analizi, cinsiyet ve ferritin düzeylerini yüksek iCEBc ( ≥4,5) için anlamlı öngörücüler olarak tanımlamıştır (Ferritin odds ratio 1,08 (%95 CI: 1,03-1,12, p<0.005). Sonuç: Hemodiyaliz uygulanan son dönem böbrek yetersizliği hastalarında yüksek ferritin seviyeleri, proaritmik riski yansıtan kardiyo-elektrofizyolojik denge indeksi ile ilişkilendirilmiştir. Bu bulgular, ferritinin bu popülasyonda aritmi riski değerlendirmesinde potansiyel bir belirteç olarak önemini vurgulamaktadır. Çalışmamız ile demir metabolizmasının düzensizliği ile ilişkili kardiyovasküler riskleri azaltmaya yönelik stratejilerin araştırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.