Devamlı Retrograd Normotermik Kan ve İntermittan Retrograd İzotermik Kan Kardiyoplejisi Yöntemlerinin Myokard Korunması Üzerine Etkilerinin Hemodinamik Parametrelerle Karşılaştırılması

Abstract

ÖZET İntermittant retrograd izotermik kan kardiyoplejisi (Grup I) ve devamlı retrograd normotermik kan kardiyoplejisi (Grup II) yöntemleri prospektif olarak toplam 40 koroner bypass operasyonu yapılan hastada, ameliyat öncesi ve sonrası hemodinamik ve biyokimyasal analizlerle karşılaştırıldı. İzotermik intermittant retrograd kan kardiyoplejisi uyguladığımız hastaların (Grup I) 16'sı erkek, 4'ü kadın; ortalama yaşı 56±4 ve ventrikül skoru 9 ± 1.1 idi. Devamlı normotermik kan kardiyoplejisi uyguladığımız hastaların (Grup II) 14'ü erkek, 6'sı kadın; ortalama yaşı 58 ± 3 ve ventrikül skoru 8 ±1.3 idi. Her iki gruptaki hastaların CI, MAP, MPAP,PCWP, CVP, HR, PH, CK-MB değerleri peroperatif kaşılaştırıldı ve istatiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Dekanülasyon sonrası potasyum değerleri Grup II de yüksek bulunmuş ve grup I ve Grup II arasında istatiksel olarak anlamlı fark vardır (P = 0.015). Bu, potasyumlu devamlı kan kardiyoplej isinin bir sonucudur. Koroner sinüse sürekli olarak potasyumlu kan verildiğinden dolayı intermittant kardiyoplej iye göre potasyum değerleri dekanülasyon sonrasına kadar yüksek bulunmuş ancak postoperatif 2. saatten sonra her iki grup arasında istatiksel olarak anlamlı fark tespit edilmemiştir (P > 0,05 ). CK-MB değeri Grup I ve Grup II arasında dekanülasyon sonrasından itibaren postoperatif 6. saate kadar farklı çıkmaktadır. Ancak postoperatif 24. saatte iki grup arasındaki anlamlı fark kaybolmaktadır. Sonuç olarak, Her iki kardiyoplejis i yönteminin de myokardiyal korunma için uygun yöntemlerdir. Çalışmamıza alman hastalardan devamlı retrograd sıcak kan kardioplejisi verilen grupta kardiyak enzimler (CK- MB, Laktat) düzeylerinin daha erken safhada normale dönmesi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Ancak, olgularda preoperatif değerler ile postoperatif değerlerin karşılaştırılması her iki kardiyoplej i yöntemi arasında hemodinamik olarak farklılık saptanmamıştır. 47