Uluslararası Kadın Üniversite Öğrencilerinde Meme Kanseri Korkusu, Kadercilik Algıları ve Öz Şefkat Düzeyleri Arasındaki İlişki

Abstract

Amaç: Bu araştırma, uluslararası kadın üniversite öğrencilerinde meme kanseri korkusu, kadercilik algıları ve öz şefkat düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yapıldı. Materyal ve metod: Kesitsel tipte bir çalışmadır. Araştırmanın Evreni; 18 yaş ve üzeri olan, meme kanseri ile tanılanmış,Türkçe dil engeli olmayan ve araştırmaya katılmayı kabul eden Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde okuyan uluslararası kadın öğrencilerden oluşmaktadır. Bu araştırmada veriler 02/05/2024-21/02/2025 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesin'de eğitim gören 330 uluslararası kadın öğrencilerin katılımı ile Google form aracılığı ve kartopu yöntemi ile toplanmıştır. Veri toplamada 'Kişisel Özellikler Bilgi Formu, Meme Kanseri Korku Ölçeği, Meme Kanseri Kadercilik Ölçeği ve Öz-Şefkat Ölçeği Kısa Formu' kullanılmıştır. Veriler SPSS 22 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiklerden sayı, yüzde, ortalama ve ortanca değerleri kullanılmış olup normallik dağılımına bakarak değişkenler karşılaştırılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan uluslararası kadın öğrencilerinin %73.9'u lisans mezunu, %93.3'ü bekâr, %80.3'ü orta ekonomik düzeye sahip, %62.4'ü çekirdek ailede yaşamakta ve yaş ortalaması 22.35±4.43'tür. Katılımcıların %92.7'sinin ailesinde meme kanseri öyküsü olmadığı ve %66.1'inin kendi kendine meme muayenesi yapmadığı belirlendi. Ayrıca, katılımcıların %77'si meme kanseri olmaktan korkmakta, %65.5'i meme kanseri olmayı kader olarak görmekte ve %77.6'sı kendine karşı şefkatli olduğunu ifade etmiştir. Yaş, Meme Kanseri Korkusu Kadercilik ve Öz-Şefkat arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki yoktur (p>0.05). Öz-Şefkat puanı ile Meme Kanseri Korkusu puanı arasında anlamlı bir ilişki olmadığı (R=0.047, R2adjusted=-0.001, F(1,328)=0.714; p=0.399) bulundu. Öz-Şefkat puanı ile Meme Kanseri Kadercilik puanı arasında anlamlı bir ilişki olmadığı (R=0.064, R2adjusted=0.001, F(1,328)=1.352; p=0.246) belirlenmiştir. Öz-Şefkat, Meme Kanseri Korkusu ve Kadercilik puanlarını yordamamaktadır. Sonuç: Araştırmaya katılan uluslararası kadın üniversite öğrencilerinde meme kanseri korkusu, kadercilik algıları ve öz şefkat düzeyleri arasında ilişki olmadığı belirlendi. Bu bağlamda araştırmaya katılan öğrencilerin yaşlarının genç olması, aynı yurtta kalmaları, sağlık hizmetlerine erişimlerinin zor olması ve farklı kültürlerde olmaları nedeniyle bu sonucun ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu nedenle bu tip bir araştırmanın daha fazla örneklemle ve çoklu merkezlerde yapılması önerilmektedir.Purpose: This study was conducted to examine the relationship between breast cancer fear, fatalism perceptions, and self-compassion levels among international female university students. Material and Method: This is a cross-sectional study. The study population consisted of international female students studying at Ondokuz Mayıs University who were aged 18 years or older, had no language barrier in Turkish, had not been diagnosed with breast cancer, and voluntarily agreed to participate. Data were collected between May 02, 2024, and February 21, 2025, using the snowball sampling method via a Google Form. A total of 330 international female students participated. Data collection tools included the Personal Information Form, the Breast Cancer Fear Scale, the Breast Cancer Fatalism Scale, and the Self-Compassion Scale – Short Form. The data were analyzed using SPSS version 22. Descriptive statistics such as frequency, percentage, mean, and median were used. Based on the normality distribution, appropriate tests were applied to compare variables. Results: Among the international female students who participated in the study, 73.9% were undergraduate students, 93.3% were single, 80.3% reported having a moderate economic status, 62.4% lived in a nuclear family, and their mean age was 22.35±4.43 years. It was found that 92.7% of the participants had no family history of breast cancer, and 66.1% did not perform breast self-examinations. Furthermore, 77% reported being afraid of getting breast cancer, 65.5% believed breast cancer to be fate, and 77.6% expressed having self-compassion. No statistically significant relationships were found between age, breast cancer fear, fatalistic beliefs, and self-compassion (p > 0.05). There was no significant relationship between self-compassion scores and breast cancer fear scores (R = 0.047, R² adjusted = –0.001, F(1,328) = 0.714; p = 0.399), nor between self-compassion scores and breast cancer fatalism scores (R = 0.064, R² adjusted = 0.001, F(1,328) = 1.352; p = 0.246). Self-compassion was not a predictor of breast cancer fear or fatalism scores. Conclusion: This study found no relationship between breast cancer fear, fatalism perceptions, and self-compassion levels among international female university students. It is thought that factors such as the participants' young age, living in shared dormitories, limited access to healthcare services, and being in a foreign culture may have contributed to this result. Therefore, it is recommended that similar studies be conducted with larger samples and across multiple centers.