Respiratuar Sinsityal Virüs'ün Konjenital Kalp Hastalarındaki Sıklığı, Etkileri, Palivizumab Proflaksisinin Enfeksiyonu Önlemedeki Etkinliği

Abstract

Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV) bebeklik ve çocukluk çağının en önemli respiratuar patojenidir. Altta yatan kardiyak, pulmoner ya da immünolojik bozuklukları olan çocuklarda RSV'ye bağlı hastalık, komplikasyon ve ölüm riski yüksektir.Bu nedenlerle riskli gruplarda, RSV'nin yol açtığı komplikasyonları önlemek amacıyla monoklonal antikor Palivizumab proflaksisi önerilmektedir. Gelişmiş ülkelerde konjenital kap hastalarında (KKH) RSV nedeniyle hastaneye yatış ve palivizumabın bu hastalarda etkinliği ile ilgili pek çok çalışma bulunmasına rağmen, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde bu hasta grubuna yönelik çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamızdaki birincil amacımız hemodinamik olarak stabil olmayan 2 yaşın altındaki KKH'da RSV sıklığını, risk faktörlerini, komplikasyonları belirmek iken, ikincil amacımız palivizumab proflaksisinin bu hasta grubundaki etkinliğini belirlemektir.Method: Çalışmamıza Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çocuk Hastanesi'nde 2009-2010 yılları arasında alt solunum yolu enfeksiyonu (ASYE) bulguları ile başvuran ve/veya hastanede yatan 2 yaş altındaki toplam 419 hasta alındı. ASYE tanısı alan tüm hastaların 241'i (%57) hemodinamik olarak stabil olmayan, yani günlük medikal tedaviye ihtiyaç duyan KKH iken, 178'i (%43) ise KKH olmayan ASYE tanısı almış çocuklardı. ASYE bulguları olan 419 hastanın nazofarengeal fırça ile alınan örneklerden hızlı antijen testi ile RSV araştırıldı.Bulgular: KKH olan hastaların %19,5'unda, KKH olmayanların ise %20'sinde RSV enfeksiyonu saptandı. Çalışmamızda ASYE tanısı alan 241 konjenital kalp hastasından RSV nedeniyle hastaneye yatış oranı %14, yatış süresi 9,9 gündü. RSV enfeksiyonu nedeniyle hastanede yatan KKH'lı hastalarda, yoğun bakımda yatış oranı %30, mekanik ventilasyon ihtiyacı %18 olarak bulunmuştur. KKH olmayan RSV ile enfekte hastalar değerlendirildiğinde ise, %10 hastanın yoğun bakımda yatırıldığı, %6'sının ise mekanik ventilasyon ihtiyacı olduğu görüldü. Bu oranlar, KKH olan RSV ile enfekte hastalarda anlamlı derecede fazla bulunmuştur. KKH'da RSV ile 29 konjenital kalp hastasına RSV sezonu boyunca aylık 15 mg/kg/dozda palivizumab uygulanmış olup, bu hastalarda proflaksi öncesi RSV nedeniyle hastaneye yatış oranı %59 iken, proflaksi sonrasında %14'tür ve bu azalma istatistiksel olarak anlamlıdır.Çalışmamızda sadece bir hastada RSV enfeksiyonu nedeniyle ölüm gerçekleşmiştir (%2).Sonuç: Ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde RSV enfeksiyonu KKH'da sık görülen önemli bir mortalite ve morbidite etkenidir.Palivizumab proflaksisinin bu hastalarda etkili olduğu tespit edilmiştir. Ek olarak RSV enfeksiyonlarının ASYE'li çocukların %20'sinde izlenmiş olması da, RSV tanı yöntemlerinin özellikle 3. basamak hizmet veren merkezlerde bulundurulmasının önemini vurgulamaktadır. Böylelikle hem etken doğru olarak gösterilecek, hem gereksiz antibiyotik kullanımı engellenecek, hem de gerekli izolasyon önlemleri daha etkin şekilde alınabilecektir.Anahtar Kelimeler: Respiratuar Sinsityal Virüs, palivizumab, konjenital kalp hastalığı

The risk of death, complications and severity of lower respiratory tract infections (LRTI) due to Respiratory Syncytial Virus (RSV) is higher in children who have congenital heart disease (CHD). The risk factors for hospitalization due to RSV and effectiveness of palivizumab for infants with CHD had been well studied in developed countries, whereas the knowledge about RSV and palivizumab is scarce in developing countries like Turkey. We aimed to determine the incidence, risk factors and complications of RSV infections in infants with CHD. Our second goal was to determine the efficacy of palivizumab prophylaxis.Methods: The study was conducted in Ondokuz Mayis University Children?s Hospital, Samsun, Turkey between 2009 and 2010. The study population constituted of 419 patients less than 2 years of age with the diagnosis of LRTI. 241(57%) of those patients had the diagnosis of CHD and they were hemodynamically unstable and required continuous medical therapy. 178 (43%) patients did not have CHD. RSV was diagnosed by Respi Strip in samples obtained with nasopharyngeal swab.Results: In CHD patients with LRTI, the rate of hospitalization due to RSV was 14% and the average length of stay was 9.9 days (5- 17 days). 30% of these infants had to be treated in the pediatric intensive care unit and 18% required mechanical ventilation. These rates were significantly higher when compared with patients without CHD and who were infected with RSV (p=0.01). 15 mg/kg/dose palivizumab was applied monthly during RSV season to 29 CHD patients. The rate of in-patient treatment before prophylaxis was 59% and it reduced to 14% after prophylaxis (p=0.001). Only one patient with CHD died due to RSV infection (2%).Conclusion: RSV is an important virus leading to mortality and morbidity for infants with CHD, also in developing countries like Turkey. Prophylaxis with palivizumab is effective for these patients. Since in 20% of infants with LRTI, the causative agent was RSV; this necessitates the utility of diagnostic methods for RSV to prevent useless antibiotic therapies and to enable isolation precautions to be taken more effectively.Key Words: Respiratory Syncytial Virus, congenital heart disease, infancy, hospitalization, palivizumab.