Erkekliğin İnşasında Askerliğin Değişen Konumu: Üniversite Mezunu Erkeklerin Askerliğe Bakışları

Abstract

Bu tezin amacı, üniversite mezunu, çalışan, 30-45 yaş aralığında, askerliğini yapmış erkeklerin askerlik ile erkeklik arasında kurulan bağa nasıl baktıklarını ortaya koymaktır. Bu temel amaç kapsamında askerlik ile erkeklik arasındaki bağın silikleşip silikleşmediğinin göstergeleri ve erkeliğin inşasında etkili olan olgular ortaya konulmuştur. Tezin söz konusu niteliklere sahip erkekler üzerinden yürütülmesinin sebebi orta sınıf erkekler olarak bu grup erkeklerin işbirlikçi erkekleri temsilen toplumsal cinsiyete yönelik değişim potansiyellerin fazla olmasıdır. Çalışma niteliksel bir araştırmadır ve nitel araştırma modellerinden fenomonolojik (olgu bilim) model kullanılmıştır. Araştırma grubu oluşturulurken nitel araştırmalarda sık kullanılan amaçsal örnekleme ve amaçsal örneklemin bir türü olan kartopu örnekleme yöntemi birlikte kullanılmıştır. Çorum ilinde yaşayan 20 kişi ile görüşülmüştür. Görüşülen kişilerin onayları alınarak derinlemesine görüşmeler yapılmış ve tüm görüşmeler izin alınarak kaydedilmiştir. Kayıtlar sonunda elde edilen veriler dijital ortamdan yazılı ortama aktarılarak deşifre edilmiştir. Deşifre işleminden sonra verilerin analizine geçilmiştir. Verilerin analizinde fenomonolojik analiz kullanılmıştır. Analiz sürecinde elde edilen veriler çeşitli gruplara ayrılarak temalar oluşturulmuş ve daha sonra veriler bu temalar altında tartışılmıştır. Elde edilen bulgular, işbirlikçi erkeklerin erkeklik algılarının çoğu noktada geleneksel erkeklik algısına denk düştüğünü, az sayıdaki noktada da geleneksel erkeklik algısından ayrıştığını göstermektedir. İşbirlikçi erkekler erkekliğin fiziksel güç olduğunu, biyolojik olarak verili bir biçimde doğuştan geldiğini, evin geçim sorumluluğunun erkekte olduğunu, bir erkeğin heteroseksüel olması gerektiğini vurgulamışlardır. Bu noktalardaki algıları geleneksel erkeklik algısına denk düşmektedir. Diğer taraftan erkek olmanın sünnetle bir bağlantısının olmadığını, erkeğin babalık görevinin ev geçindirmek dışında çocukları üzerinde sorumluluk almasını kapsadığını vurgulamışlardır. Bu noktalardaki algıları da geleneksel erkeklik algısından ayrışmaktadır. İşbirlikçi erkekler için askerlik ve erkeklik arasında kurulan bağ silikleşmektedir. Bunun göstergeleri görüşülen erkeklerin askerliği; zorunlu olmasaydı gidilmeyeceği, farklı şekillerde yapılması gerektiği, iş bulmanın ve evlenmenin önündeki engelleri kaldırmak için gidildiği şeklinde değerlendirmeleridir. Erkek olmak ile askerlik arasında bir bağın olmadığı da sıklıkla dile getirilmiştir. Diğer taraftan para kazanmak ve saygın olmak erkeklik inşasında önemli parametrelerdir.

The aim of this thesis is to show how men who are university graduates, employees, in the age range of 30-45 years, and who have completed their military service look at the bond established between military service and masculinity. Within the scope of this main purpose, indicators of whether the link between military service and masculinity has been dimmed and the facts that are effective in the construction of masculinity have been revealed. The reason why the thesis is conducted on men with these qualifications is that middle class men have a high potential of change towards gender to represent collaborative men. The study is qualitative research and a phenomenological (case science) model, one of qualitative research models, was used. In forming the research group, purposeful sampling, used in qualitative research, and snowball sampling method, a type of purposive sampling, are used together. Twenty people living in Çorum were interviewed. In-depth interviews were conducted with the consent of the interviewees and all interviews were recorded with permission. The data obtained at the end of the records were decoded by transferring from the digital media to the written medium. After the decoding process, data analysis was started. Phenomenological analysis was used for data analysis. The data obtained during the analysis process were divided into various groups, and themes were created, then the data were discussed under these themes. The findings show that the masculinity perceptions of cooperative men intersect with the traditional masculinity perception at most points and differentiate at a few points. They emphasized that masculinity is the physical power, that they come from birth in a biologically verifiable way, that the responsibility for livelihood of the house is in men, and that a man must be heterosexual. Their perceptions at these points intersect with the perception of traditional masculinity. On the other hand, they emphasized that the threshold of being a man does not have a connection with circumcision and that the duty of paternity involves the responsibility of the man to take responsibility for his children other than supporting the household. His perceptions at these points also differ from the perception of traditional masculinity. For collaborative men the link between military service and masculinity is diminishing. The indicators of this are that they would not have gone had it not been mandatory, that military service should have been done in different ways, that it is done for removing the barriers for marriage and finding a job. It is often stated that there is no connection between being a man and military service. On the other hand, making money and being respected are important parameters in the construction of masculinity.