Frequency of Functional Constitancy in Children Applying for Constitancy and Review of the Patient's Response To Treatment

Abstract

Amaç: Kabızlık çocukluk çağının en sık görülen defekasyon bozukluklarından biridir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları polikliniklerine başvuran hastaların %3'ü, Çocuk Gastroenteroloji polikliniklerine başvuran hastaların %25'i kabızlık yakınması ile başvurmaktadır. Bu çalışmanın amacı çocuk yaş grubu hastalarda; dışkılama özellikleri, kabızlık sıklığı, fonksiyonel kabızlıkta etkin olan faktörler, davranış tedavisinin ve diyetin tedaviye olan etkisinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışma retrospektif tanımlayıcı bir çalışmadır. Çalışmaya Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji polikliniğine 1 Ocak 2021- 1 Ocak 2022 tarihleri arasında kabızlık nedeniyle ile başvuran 6 ay- 18 yaş arasında 235 hasta dahil edilmiştir. Hastaların demografik verileri, yakınmaları, kan laboratuvar değerleri, yapılan radyolojik tetkikleri, kullanılan ilaçlar, Roma IV fonksiyonel kabızlık kriterleri, boy persentilleri, kilo persentilleri, tedavi sonrası şikâyet durumu kayıt edilmiştir. Bulgular Çalışmaya toplam 235 hasta dahil edilmiştir. Hastaların %57'si kız, %43 erkek idi. Hastaların yaş ortalaması 84±68 ay idi ve erkek hastaların yaşı kız hastalardan anlamlı olarak daha düşük idi. Hastalar boy ve kilo yönünden benzer idi. Hastaların %64,6' sının 4 günde 1 kez ya da daha sık dışkılaması saptanmıştır. Cinsiyet ve yaş grupları yönünden dışkılama sıklığında anlamlı fark saptanmamıştır. Erkek hastaların kabızlık başlama yaşı kız hastalardan anlamlı olarak daha küçük saptanmıştır. En sık yakınma karın ağrısı idi, sonra rektumda sert dışkı ve iştahsızlık gelmekte idi. Cinsiyet ve yaş gruplarına göre yakınmalar yönünden anlamlı fark saptanmamıştır. Cinsiyet ve yaş gruplarına göre yakınmalar yönünden anlamlı fark saptanmamıştır. Hastaların %77,1'inin anne sütü, %34,1'inin inek sütü, %64,9'unun mama, %30,4'ünün lifli diyet ile beslendiği, %77,9'unun yeterli sıvı aldığı saptanmıştır. Ek patoloji olarak en sık (5 hasta) Çölyak ve Hipotroidi saptanmıştır. Fonksiyonel kabızlık oranı %91,5 saptanmıştır. Hastalara medikal tedavinin yanında ek olarak hasta ve aile eğitimi, yaşam şekli değişikliği ve diyet önerilerinde bulunulmuştur. Tedavide hastaların %70,2'sinin laktüloz, %35,3'ünün lavman kullandığı görülmüştür. Hastaların %40,9'u artık şikâyeti olmadığını, %46,4'ü şikayetlerde iyileşme olduğunu, %12,8'i ise şikayetlerin aynen devam ettiğini belirtmiştir. Sonuç: Kabızlık çocukluk çağında karşımıza sık çıkan ve hem çocuk hem aile için önemli sorunlara neden olabilen kronik bir hastalıktır. Tanısı sırasında organik nedenlerin dışlanması varsa ona yönelik tedavi planlanması gereklidir. Fonksiyonel kabızlıkta aile ve çocuğun da iş birliği ile uzun süreli ve sabırlı tedavinin önemi vurgulanmalıdır. Anahtar kelimeler: Fonksiyonel Kabızlık, Çocuk,Aim: Constipation is one of the most common defecation disorders in childhood. Approximately 3% of patients who present to the Pediatric Health and Diseases outpatient clinics and 25% of patients who contribute to the Pediatric Gastroenterology outpatient clinics complain of constipation. This study aims to determine defecation characteristics, constipation frequency, influential factors in functional constipation, and the effect of behavioral therapy and diet on treatment in pediatric patients. Material and Methods: This is a retrospective descriptive study. The study includes 235 patients with constipation who visited the pediatric gastroenterology outpatient clinic at Samsun Ondokuz Mayıs University, Faculty of Medicine, between 1 January 2021 and 1 January 2022. Data collected included demographics, complaints, blood laboratory results, radiological examinations, drugs used, Rome IV functional constipation criteria, and height and weight percentiles. Results: A total of 235 patients were included in the study. Females accounted for 57% of the patients, while males accounted for 43%. The mean age of the patients was 84±68 months, and the male patients were significantly younger than the female patients. The patients were similar in terms of height and weight. The study found that 64.6% of participants defecated once or more often in four days. There was no significant difference in defecation frequency regarding gender and age groups. The age of onset of constipation in male patients was found to be significantly lower than that of female patients. The most common complaint was abdominal pain, followed by hard stools in the rectum and loss of appetite. No significant difference was found in complaints according to gender and age groups. It was determined that 77.1% of the patients were fed breast milk, 34.1% cow's milk, 64.9% formula, 30.4% fiber diet, and 77.9% were adequately hydrated. The most frequently found comorbid pathology (5 patients) was celiac disease and hypothyroidism. The functional constipation rate was found to be 91.5%. Along with medical treatment, patients and their families received an education, lifestyle changes, and dietary recommendations. In the treatment process, 70.2% of patients used lactulose, and 35.3% used enemas. In 40.9% of the cases, patients reported that they no longer had any complaints, 46.4% stated that their complaints improved, and 12.8% stated that the complaints continued. Conclusion: Constipation is a chronic disease common in childhood and can have significant consequences for children and their families. An organic cause must be excluded during the diagnosis to plan treatment for the condition if there is one. Families and children should be involved in treating functional constipation to emphasize the importance of long-term patient treatment. Keywords: Functional constipation, Child.