2006-2015 Yılları Arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Patoloji Bölümünde Yumuşak Doku ve Kemik Tümörü Tanısı Alan Vakaların Değerlendirilmesi

Abstract

Amaç: Bu çalışmanın amacı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Patoloji Bölümünde Ocak 2006- Aralık 2015 arasında yumuşak doku ve kemik tümörü tanısı almış vakalar için bir arşiv oluşturmak, bu vakaları genel histopatolojik özellikleri ve demografik özellikleri açısından inceleyip literatürle karşılaştırmak ve bölümümüzün kemik ve yumuşak doku tümörleri ile ilgili tanısal performansını değerlendirmektir. Materyal ve Metod: 1 Ocak 2006- 31 Aralık 2015 tarihleri arasında patoloji bölümüne kabul edilen tüm biyopsilerin üniversitemiz veri tabanından retrospektif olarak taranması sonucu ulaşılan toplam 2081 vaka, tanımlayıcı istatistiksel yöntemler kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: 2081 vakanın 1624'ü yumuşak doku tümörlü ve 457'si kemik tümörlü vakalardan oluşmaktadır. Benign yumuşak doku tümörleri arasında en sık vasküler tümörler (%35,5), vasküler tümörlerden de en sık hemanjiyomlar (%91,1) görülmektedir. En sık görülen malign yumuşak doku tümörleri rabdomiyosarkom (%13,2), leiyomiyosarkom (% 13,2) ve liposarkomdur (%12,1). En sık görülen benign kemik tümörleri osteokondrom (%38,6) ve enkondrom (%21,2), en sık görülen primer malign kemik tümörleri osteosarkom (%34,3), Ewing sarkomu (%31,3) ve kondrosarkomdur (%16,2). En sık görülen metastatik kemik tümörleri ise kadınlarda meme orijinli, erkeklerde akciğer orijinlidir. Sonuç: Bu çalışma yumuşak doku ve kemik tümörlerinde epidemiyolojik açıdan bölgesel farklılıklar bulunabileceğini desteklemiştir; literatürde hem yumuşak doku ve hem de kemik sarkomlarının erkeklerde daha sık görüldüğü belirtilirken, çalışmamızda yumuşak doku sarkomlarında kadın ve erkeklerdeki sıklık eşit, kemik sarkomlarında ise erkeklerde kadınlara göre literatürden daha yüksek bir oranla fazla saptanmıştır. Yumuşak doku tümörlerinde saptadığımız en çarpıcı bulgulardan biri de rabdomiyosarkomların literatüre göre oldukça yüksek oranda bulunmasıdır. Tanısal biyopsilerde yanlış tanı oranımız yumuşak doku tümörlerinde literatür ile benzerken (%6,9), kemik tümörlerinde literatüre göre düşüktür (%1,7). Anahtar Kelimeler: Biyolojik davranış; epidemiyoloji; histopatolojik tip; tanısal biyopsi

Aim: The aim of this study was to create an archive of soft tissue and bone tumors diagnosed at the Department of Pathology, Ondokuz Mayıs University Faculty of Medicine Hospital between Janury 2006 and December 2015, to analyse the general histopathologic and demographic features and to evaluate the diagnostic performance of our department related to soft tissue and bone tumors. Material and Method: From the database of the university, all biopsies admitted to the department of pathology on between 1 January 2006 and 31 December 2015 were screened and 2081 patients were identified and evaluated with descriptive statistical methods. Results: Of the 2081 patients, 1624 had soft tissue tumors and 457 had bone tumors. The most common benign soft tissue tumor group was vascular tumors (35,5%) and hemangiomas (91,1%) were the most common vascular tumor. The most common malign soft tissue tumors were rhabdomyosarcoma (13,2%), leiomyosarcoma (13,2%) and liposarcoma (12,1%). The most common benign bone tumors were osteochondroma (38,6%) and enchondroma (21,2%), the most common primary malign bone tumors were osteosarcoma (34,3%), Ewing sarcoma (31,3%) and chondrosarcoma (16,2%). The most common metastatic bone tumors were of breast origin in women and of lung origin in men. Conclusion: The resuts of this study was supported that soft tissue and bone tumors may have regional differences in epidemiology; in the literatüre although both soft tissue and bone sarcomas were more common in men. In our study frequency of soft tissue sarcomas were equal in men and women, bone sarcomas were further more frequent in males than in the literatüre (E/K:1,6/1). One of the most striking findings in soft tissue tumors was that, rhabdomyosarcoma's was much more common compared to the literatüre. The misdiagnosis rate in diagnostic biopsy for soft tissue tumors was similar to the literatüre (6,9%), it was lower than the literatüre for bone tumors (1,7%). Keywords: Biological behavior; epidemiology; histopathological type; diagnostic biopsy