Publication:
Çocukluk Çağında Wilson Hastalığı Tanısı İle İzlenen Hastaların Geriye Dönük İncelenmesi

dc.contributor.advisorÇaltepe, Gönül
dc.contributor.authorAğayev, Ayça Efendioğlu
dc.date.accessioned2025-12-12T22:05:08Z
dc.date.issued2017
dc.departmentTıp Fakültesi / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
dc.description.abstractWilson Hastalığı, ATP7B genindeki mutasyonlardan kaynaklanan otozomal resesif geçişli, bakır metabolizması bozukluğudur. Bakırın karaciğer, santral sinir sistemi, göz gibi çeşitli doku ve organlarda patolojik birikimi sonucu hastalık açığa çıkar. Hepatik tutulum daha küçük yaşlarda ortaya çıkarken, nörolojik belirtiler adölesan çağ ve sonrasında ortaya çıkma eğilimindedir. Tanı, klinik ve aile hikayesi göz önünde bulundurularak konulur. Tanı için seruloplazmin, 24 saatlik idrarda bakır atılımı, D-penisilamin testi, karaciğer kuru bakır ağırlığı, genetik mutasyon analizi yardımcıdır. Tedavinin temeli, bakır şelasyonuyla semptomların ve laboratuar parametrelerin konrol altına alınmasına dayanır ancak karaciğer yetmezliği gelişmişse, tek etkili tedavisi karaciğer transplantasyonudur.Çalışmamızda Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı'nda Ocak 2005-Aralık 2015 tarihleri arasında Wilson Hastalığı tanısı almış 44 hasta, klinik ve laboratuar özellikleri, tanısal çalışmalar, takip, tedavi ve prognoz açılarından retrospektif olarak analiz edildi. 24 hasta (%54,5) semptomatikti, 20'si (%45,5) ise tarama için ya da tesadüfen saptanan laboratuar anormallikleriyle refere edilen asemptomatik hastalardı. En sık yakınmalar; karın ağrısı (%31,8), karın şişliği (%20,5) ve halsizlik (%18,2) idi. Hastaların çoğunun hepatik formda prezente olduğu görüldü, nörolojik tutulum başvuru anında 3 (%6,8) hastada mevcuttu.En sık rastlanan fizik muayene bulguları; hepatomegali, splenomegali ve asit idi. Biyokimyasal testlerde hastaların %97,7'sinde AST, %88,6'sında ALT ve %59,1'inde GGT yüksekliği mevcuttu. Serum seruloplazmin konsantrasyonu 44 hastadan 40'ında (%90,9) düşüktü, 24 saatlik idrarda bakır atılımı 43 hastanın 37'sinde (%86) artmıştı, 32 hastanın 21'inde (%65,6) ise artmış karaciğer bakır içeriğine rastlandı. Hastaların %36,4'ünde Kayser-Fleischer halkası mevcuttu. Hastalara ilk başvurularından sonra ortalama 3,5 ay içinde tanı konuldu.Tüm hastalara çinko ve bakırdan fakir diyet verildi. 43 hastaya (%97,7) D-penisilamin, 42 hastaya (%95,5) B6 vitamini ve 9 hastaya (%20,5) trientin tedavisi başlandı. Hem semptomatik hem de asemptomatik hastalarda uygulanan tedavi ile başvuru yakınmalarında ve laboratuar değerlerinde düzelmeler sağlandı. İki hasta hariç tüm hastalarda karaciğer enzimlerinde düzelme görüldü. Toplam 2 çocukta klinik gidiş ciddiydi ve takiplerinin 25. ve 54. aylarında mortalite ile sonuçlandı.Ülkemizdeki yüksek akrabalık oranı nedeniyle karaciğer enzim yüksekliği olan bir hastada ayırıcı tanılar arasında Wilson Hastalığı bulundurulmalıdır. Çalışmamızda da görüldüğü gibi hastaların erken dönemde tanı alma şansı gün geçtikçe artmaktadır. Tedavisiz bırakılırsa fatal olabilen bu hastalıkta erken tanı ve tedavi prognoz üzerinde etkili olacaktır.
dc.description.abstractWilson's disease is an autosomal recessive disease of copper metabolism caused by mutations in the ATP7B gene. Clinical manifestations appear as a result of pathologic accumulation of copper in liver, brain, retina and various tissues and organs. Hepatic involvement tends to appear early in childhood whereas neurological signs appear after adolescence. Clinical features, laboratory findings and family history are necessary for the diagnosis. Measurement of serum ceruloplasmin concentration, 24 hour urinary copper levels, penicillamine challenge test, liver copper content (dry weight) and analyses for genetic mutations are helpull diagnostic tools. Treatment is based on the control of symptoms and laboratory findings by using copper chelators; however in the case of liver failure, liver transplantation becomes the only effective treatment. In our study we retrospectively analyzed 44 children diagnosed with WD at Ondokuz Mayis University, Department of Pediatric Gastroenterology, Hepatology and Nutrition between January 2005-December 2015 in respects of clinical and laboratory findings, diagnostic studies, follow up, treatment and prognosis.Twenty four (54,5%) patients were symptomatic, 20 (45,5%) were asymptomatic; referred because of family screening and abnormal laboratory findings found only incedentally. The presenting manifestations of the disease were abdominal pain (31,8%), abdominal distension (20,5%) and fatigue (18,2%). Most of the patients presented with hepatic involvement, neurological disease was seen in only 3 (6,8%) patients.Hepatomegaly was the most common clinical finding, followed by splenomegaly and ascites. Increased serum AST, ALT and GGT levels were found in 97,7%, 88,6% and 59,1% of patients, respectively. Serum ceruloplasmin concentration was low in 40 of 44 patients (90,9%), 24-hour urinary copper excretion increased in 37 of 43 patients (86%), increased liver copper content was found in 21 of 32 patients (65,6%). 36,4% of the patients had Kayser-Fleischer ring. Patients were diagnosed within a mean period of 3,5 months after their initial presentation.All the patients were given zinc salts and a diet lack of copper. In 43 cases (97,7%) D-penisilamin, in 42 (95,5%) vitamin B6 and in 9 (20,5) trientin were applied. Both symptomatic and asymptomatic patients had improvement in presenting symptoms and laboratory findings with the given treatment regimen. Liver function tests improved in all but 2 patients. Clinical course were severe in a total of 2 children and they died 25. and 54. months of their follow-up.As a result of high consanguinity rate in our country, Wilson's Disease should be in the differential diagnosis of a patient with elevated transaminases. As seen in our study, the chance of patients diagnosed at an early stage of disease are increasing with time. Early diagnosis and treatment will be effective in prognosis of Wilson's Disease; which is fatal if left untreated.en_US
dc.identifier.endpage102
dc.identifier.urihttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=q3-d9QtLoVA2OMExHSkJpXWG-Xyh2D4-LNS4MQuRy4f_O4NwerbA4uxz2sCYHWbF
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12712/48039
dc.identifier.yoktezid464255
dc.language.isotr
dc.subjectÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları
dc.subjectGenler
dc.subjectHepatolentiküler Dejenerasyon
dc.subjectMutasyon
dc.subjectPrognoz
dc.subjectRetrospektif Çalışmalar
dc.subjectTeşhis
dc.subjectÇocuklar
dc.subjectChild Health and Diseasesen_US
dc.subjectGenesen_US
dc.subjectHepatolenticular Degenerationen_US
dc.subjectMutationen_US
dc.subjectPrognosisen_US
dc.subjectRetrospective Studiesen_US
dc.subjectDiagnosisen_US
dc.subjectChildrenen_US
dc.titleÇocukluk Çağında Wilson Hastalığı Tanısı İle İzlenen Hastaların Geriye Dönük İncelenmesi
dc.titleRetrospective Evaluation of Wilson's Disease in Childrenen_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US
dspace.entity.typePublication

Files