Publication:
Rozase Hastalarında Kapilleroskopi ve Arteriyel Stiffness Bulgularının Karşılaştırılması

Loading...
Thumbnail Image

Date

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Research Projects

Organizational Units

Journal Issue

Abstract

Giriş ve Amaç: Rozase, yüzde eritem, telenjiektazi, papül, püstül ve fimatöz değişikliklerle seyreden, kronik inflamatuar bir dermatozdur. Tedavisinde topikal ve sistemik ajanlar, lazerler ve cerrahi tedaviler yer almaktadır. Son yapılan çalışmalarda rozaseye; kardiyovasküler hastalıklar başta olmak üzere diğer sistem hastalıklarının da eşlik edebileceği gösterilmiştir. Çalışmamızda rozase hastalarında tırnak dibi kapilleroskopi bulgularını ve arteriyel stiffness bulgularını karşılaştırmayı ve rozasenin mikrovasküler hasar zemininde kardiyovasküler hastalıklarla olan ilişkisini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza Şubat 2021-Mayıs 2022 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı'na başvuran rozase tanısı almış 50 hasta ve 50 sağlıklı gönüllü dahil edildi. Hasta ve kontrol grubunun demografik verileri incelendi. Başparmak dışındaki el parmaklarının her birinden FotoFinderdermoscope cihazı ile x70 büyütme ile 8 görüntü alındı. Bulgular kalitatif ve kantitatif olarak ayrı ayrı değerlendirildi, morfoloji skoru, dansite skoru hesaplandı. Morfoloji skoru hesaplanırken değerlendirmeye alınan parametreler dilate ve/veya dev kapiller, anormal morfolojide kapiller ve hemoraji idi. Değerlendirmeye alınan her parmak için izlenen morfolojik değişimlerin yüzdesine göre 0-3 arasında puan verildi. Dansite skoru hesaplanırken ise değerlendirmeye alınan her parmak için milimetrede gözlenen kapil sayısına göre 0-3 arasında puan verildi. Her iki skor için, toplam puan değerlendirilen parmak sayısına bölünürek ortalama skor hesaplandı. Arteriyel stiffness (sertlik), Mobil-O-Graph 24 h ABPM NG® arteriyografi cihazı ile sistolik kan basıncı (SKB), diastolik kan basıncı (DKB), ortalama arteryel basınç (OAB), nabız basıncı (NB), augmentasyon indeksi (AIx) ve nabız dalga hızı (PWV) bulguları ölçülerek kaydedildi. Bulgular: Çalışmaya rozase tanılı 15 erkek, 35 kadın ve sağlıklı gönüllü olarak 15 erkek, 35 kadın olmak üzere toplam 100 kişi dahil edildi. Hasta grubunun yaş ortalaması 39,4±12,6 kontrol grubunun yaş ortalaması ise 37,2±12,1 idi. Hasta ve kontrol grubu arasında yaş ve cinsiyet açısından istatistiksel anlamlı fark bulunmadı (p=0,38 ve p=1,00). Ortalama hastalık süresi 73,8±74,7 ay olan hastalarda en sık eritematelenjiektatik tip (%78) rozase, daha sonra papülopüstüler (%16,0) ve fimatöz (%4,0) tip rozase gözlendi. Yapılan kapilleroskopi incelemesinde hastaların 41 (%82,0)'inde dilate kapiller, 42 (%84,0)'sinde torsiyone kapiller, 6 (%12,0)'sında anormal şekilli kapiller, 8 (%16,0)'inde avasküler alan ve 14 (%28,0)'ünde hemoraji olduğu belirlendi. Hiçbir hastada giant (dev) kapiller saptanmadı. Hasta grubunda kontrol grubuna göre dilate kapiller istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek oranda bulundu (p=0,005). Diğer kalitatif bulgularda ise hasta ve kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Morfoloji skoru hasta grubunda istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yüksek bulundu (p=0,005). Vasküler dansite ise hasta grubunda anlamlı bir şekilde düşük bulunurken (p=0,001), dansite skorunda istatistiksel olarak anlamlı bir fark görülmedi (p=0,49). Hasta ve kontrol grubunun arteriyel stiffness bulgularının karşılaştırılmasında ortalama diastolik kan basıncı ve ortalama arter kan basıncı hasta grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulundu (p=<0,001, p=0,004). Diğer arteriyel stiffnes verilerinde ise her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi. Hastaların hastalık süreleri ile dansite skoru ve PWV değeri arasında pozitif yönde, orta düzeyde ve istatistiksel olarak çok anlamlı bir korelasyon bulundu (sırasıyla r=0,41; p<0,01 ve r=0,36; p<0,01). Dilastasyon gözlenen hastalar ile gözlenmeyen hastalar karşılaştırıldığında arteriyel stiffness bulguları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmedi. Tartışma ve Sonuç: Çalışmamızda rozase tipleri arasında en sık eritematelenjiektatik tip görülmüştür. Yapılan kapilleroskopi incelemesinde ise, rozase hastalarında dilate kapiller daha sık olarak izlenmiştir. Bunun sonucunda rozase hastalarında kapilleroskopik incelemede spesifik bir patern olmasa da mikrovasküler yapının bozuk olabileceği değerlendirilmiştir. Yapılan arteriyel stiffness incelemesinde, rozase hastalarında diastolik kan basıncı ve ortalama arter basıncının daha yüksek bulunmuş olması bu hastaları kardiyovasküler hastalıklar açısından daha dikkatli takip etmek gerektiğini düşündürmüştür. Anahtar Kelimeler: Rozase, Kapilleroskopi, Arteriyel Stiffness
Introduction and Objective: Rosacea is a chronic inflammatory dermatosis with facial erythema, telangiectasia, papules, pustules and phymatous changes. Its treatment includes topical and systemic agents, lasers and surgical treatments. In recent studies, rosacea; it has been shown that other system diseases, especially cardiovascular diseases, may accompany. In our study, we aimed to compare the nail base capillaroscopy findings and arterial stiffness findings in rosacea patients and to evaluate the relationship of rosacea with cardiovascular diseases on the basis of microvascular damage. Materials and Methods: Our study included 50 patients diagnosed with rosacea and 50 healthy volunteers who applied to Ondokuz Mayıs University Faculty of Medicine, Department of Dermatology and Venereal Diseases between February 2021 and May 2022. Demographic data of the patient and control groups were analyzed. Eight images were taken from each fingers, except the thumbs with FotoFinderdermoscope device at x70 magnification. The findings were evaluated separately as qualitative and quantitative, morphology score and density score were calculated. While calculating the morphology score, the parameters taken into consideration were enlarged and/or giant capillaries, capillaries with abnormal morphology, and hemorrhage. For each finger included in the evaluation, a score between 0-3 is given according to the percentage of morphological changes observed. While calculating the density score, a score between 0 and 3 was given for each finger according to the number of capillaries observed in millimeters. For both scores, the mean score was calculated by dividing the total score by the number of fingers evaluated. For arterial stiffness, systolic blood pressure (SBP), diastolic blood pressure (DBP), mean arterial pressure (MAP), pulse pressure (NB), augmentation index (AIx) ) and pulse wave velocity (PWV) findings were measured with Mobil-O-Graph 24 h ABPM NG® arteriography device and recorded. Results: A total of 100 people, 15 men and 35 women with rosacea, and 15 men and 35 women as healthy volunteers, were included in the study. The mean age of the patient group was 39.4 ±12.6 years, and the mean age of the control group was 37.2 ±12.1. There was no statistically significant difference between the patient and control groups in terms of age and gender (p=0.38 and p=1.00, respectively). In patients with a mean disease duration of 73.8±74.7 months, the most common erythema- talangiectatic type (78%) rosacea was observed, followed by papulopustular (16.0%) and phimatous (4.0%) types of rosacea. In the capillaroscopy examination, enlarged capillaries were observed in 41 (82.0%), torsioned capillaries in 42 (84.0%), abnormally shaped capillaries in 6 (12.0%), avascular area in 8 (16.0%) and hemorrhage in 14 (28.0%) patients. Giant capillaries were not detected in any of the patients. Enlarged capillary was found statistically significantly higher in the patient group than the control group (p=0.005). In other qualitative findings, there was no statistically significant difference between the patient and control groups. Morphology score was found statistically significantly higher in the patient group (p=0.005). Vascular density was found significantly lower in the patient group (p=0.001), there was no statistically significant difference in density score (p=0.49). When the arterial stiffness findings of the patient and control groups were compared, the mean diastolic blood pressure and mean arterial blood pressure were found statistically significantly higher in the patient group (p=<0.001, p=0.004). No statistically significant difference was observed between the two groups in other arterial stiffnes data. A positive, moderate and statistically significant correlation was found between the disease duration of the patients, density score and PWV value (r=0.41, p<0.01 and r=0.36, p<0.01, respectively). No statistically significant difference was observed in terms of arterial stiffness findings when patients with and without dilation were compared. Discussion and Conclusion: In our study, the most common erythematelangiectatic type was seen among the rosacea types. In the capillaroscopy examination, dilated capillaries were observed more frequently in patients with rosacea. As a result, although there is no specific pattern in capillaroscopy examination in patients with rosacea, it has been evaluated that the microvascular structure may be impaired. In the arterial stiffness examination, diastolic blood pressure and mean arterial pressure were found to be higher in rosacea patients, suggesting that these patients should be followed more carefully in terms of cardiovascular diseases. Keywords: Rosacea, Capillaroscopy, Arterial Stiffness

Description

Citation

WoS Q

Scopus Q

Source

Volume

Issue

Start Page

End Page

98

Endorsement

Review

Supplemented By

Referenced By