Publication:
Düşünce Deneylerinin Doğası ve İşlevi

dc.contributor.authorÇilingir, Lokman
dc.date.accessioned2025-12-11T01:49:06Z
dc.date.issued2023
dc.departmentOndokuz Mayıs Üniversitesien_US
dc.department-tempOndokuz Mayıs Üniversitesien_US
dc.description.abstractTasavvur edilen senaryolar aracılığıyla bilimsel araştırmalarda olduğu kadar pratik yaşamda da karşılaşılan temel sorunları çözmemize kılavuzluk eden zihinsel etkinliklerin bütününü düşünce deneyi olarak adlandırabiliriz. Düşünme deneyleri, düşünmeye teşvik eden, eleştiriye zemin hazırlayan, farklı görüş açılarını besleyen, araştırma ve eylem ölçütleri geliştiren, sınırlar çizen, olası sonuçları tartan bir işleve sahiptir. Onlar bilimin ve felsefenin uzun tarihlerinde önemli bir rol oynamış; özellikle bilimsel devrimler döneminde belirleyici bir niteliğe bürünerek bütün kuramları şekillendirmiştir. Bu durum modern bilimin başlangıcı ve yirminci yüzyılın başındaki bilimsel altüst oluşlar için ziyadesiyle geçerlidir. Düşünce deneyleri bilim tarihinde olduğu kadar bilim felsefesinde ve epistemolojide de merkezi bir konuma sahip olmuştur. Ancak düşünce deneylerinin önemli bir kısmı, en azından ilk bakışta, olgusal bilgiyi tecrübi (laboratuvar tekniğine dayalı) değil de a priori şekilde tasarlama olanağı olarak kabul edildiğinden, deneyci ekolden gelen çoğu bilim felsefecisi düşünce deneylerinin “deney” statüsünü kuşkuyla karşılamıştır. Bilimsel sahada olduğu kadar felsefi sahada da düşünce deneylerine sıkça başvurulur. Hiçbir teknik veya yöntem felsefi ilgiye sahip olmayan insanları eleştirel felsefi bir atmosfere sokmak ve pratik felsefenin sorunlarını tanıtmak için düşünce deneyi kadar uygun ve etkili değildir. Platon’un Devlet’indeki “Gyges’in yüzüğü” efsanesinden, Rawls’ın Bir Adalet Kuramı’ndaki “bilgisizlik peçesi”ne kadar düşünce deneyleri felsefede ama özellikle etik tartışmalarda eylem ilkelerini belirleyici bir işleve sahiptir. Hatta Kant'ın kategorik buyruğunun, somut karar verme durumlarına uygulanması istenilen bir düşünce deneyi modelini andırdığı söylenebilir. Burada amacımız hem bilim hem de felsefe açısından bu denli önemli olan ve son dönemlerde eğitim sahasında da sıkça başvurulan düşünce deneylerinin doğasını ve işlevini aydınlatmaya çalışmaktır. Böyle bir çalışma aynı zamanda bilim ve felsefe sahasında kullanılan düşünce deneyleri arasında bir benzerliğin veya etkileşimin olup olmadığı sorusunu da yanıtlamamızı mümkün kılacaktır.en_US
dc.identifier.doi10.58634/felsefedunyasi.1257700
dc.identifier.endpage29en_US
dc.identifier.issn1301-0875
dc.identifier.issue78en_US
dc.identifier.startpage5en_US
dc.identifier.trdizinid1215306
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.58634/felsefedunyasi.1257700
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/en/yayin/detay/1215306/dusunce-deneylerinin-dogasi-ve-islevi
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12712/46624
dc.institutionauthorÇilingir, Lokman
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofFelsefe Dünyasıen_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectBilim Felsefesi ve Tarihien_US
dc.subjectFelsefeen_US
dc.titleDüşünce Deneylerinin Doğası ve İşlevien_US
dc.typeArticleen_US
dspace.entity.typePublication

Files