Publication: Kardiyak Travmada Cerrahi Tedavi Deneyimi: Tek Merkezli Çalışma
Loading...
Date
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Abstract
Amaç: Kardiyak travma yüksek mortalite oranına sahiptir ve acil tanı ve cerrahi tedavi gerektirir. Bu retrospektif çalışma, kardiyak travma nedeniyle acil cerrahi tedavi uygulanan hastaların sonuçlarını kardiyak yaralanma skor sistemleri kullanılarak değerlendirmek amacıyla planlandı.Gereç ve Yöntemler: Ocak 1985-Kasım 2021 tarihleri arasında acil servisimize başvuran ve kardiyak travma nedeniyle cerrahi operasyon geçiren tüm travmalı hastalar retrospektif olarak incelendi. Perkütan girişim sonrası iyatrojenik kalp travması gelişen hastalar da çalışma popülasyonuna dahil edildi. Tüm hastalarda fizyolojik indeks (PI), penetran kardiyak travma indeksi (PCTI), penetran torasik travma indeksi (PTTI) ve American Association for the Surgery of Trauma Organ Injury Ölçeği (AAST/OIS) gibi kardiyak yaralanma ölçekleri ile klinik şiddet hesaplandı.Bulgular: Çalışmada 39 hasta yer aldı. Hastaların 24’ünde (%61.6) penetran, 13’ünde (%33.3) iyatrojenik, 2’sinde (%5.1) künt kalp yaralanması vardı. Hastaların 15’inde (%38.5) delici bıçak yarası, 9’unda (%23.1) ateşli silah yaralanması vardı. Hastaların yaş ortalaması 48.3±19.0 (min: 6-maks: 87) /yıl ve %79.6’sı erkekti. En sık yaralanan kalp boşlukları sırasıyla sağ ventrikül (RV) (%46.2), sol ventrikül (LV) (%25.6), sağ atriyum (RA) (%10.3) ve koroner arterler (%10.3) idi. Kardiyak tamponadlı hasta sayısı 25 (%64.1) iken, 6 (%15.4) hastada ek karın yaralanması tespit edildi. Kardiyak tamponadlı hastaların %80’i hayatta kaldı (p=0.006). Bu çalışmada mortalite oranı, penetran yaralanmalar için %35 olarak bulunmuştur.Sonuç: Çalışmamızın verileri, mortalite üzerine kardiyak tamponadın negatif etkisi olduğunu göstermekle birlikte sağ ve sol ventrikül yaralanmasının mortalite açısından karşılaştırmasında istatistiksel bir fark göstermemiştir. Çalışma sonuçlarımız, sol ventrikül yaralanmalarının daha yüksek mortalite gösterdiği şeklindeki eski görüşü de desteklememektedir.
Description
Keywords
Citation
WoS Q
Scopus Q
Source
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
Volume
24
Issue
2
Start Page
295
End Page
302
