Beyin damar hastalarında aralıklı ve sürekli enteral nutrisyon uygulamalarının karşılaştırılması
Özet
AMAÇ: Akut inme hastasında nadir olmayarak ortaya çıkan disfaji ve neticesindeki malnütrisyon, iyileşmeyi olumsuz etkiler. Erken başlanan nütrisyon desteğinin enfeksiyonlar, hastanede yatış süresi ve mortaliteyi azaltarak fonksiyonel iyileşmeye katkı sağlayacağı kesindir, ancak nazogastrik beslemenin şekli konusunda net kanıtlar yoktur. Bu çalışmada, akut beyin damar hastalarında enteral nütrisyonun aralıklı veya sürekli olarak uygulanması, akciğer enfeksiyonları ve gastrointestinal tolerans açısından karşılaştırılmıştır. YÖNTEMLER: Çalışmaya disfaji saptanarak nazogastrik beslenme başlanmasına karar verilen 62 akut beyin damar hastası dahil edildi. Aynı hacimdeki beslenme ürünü 31 hastaya günde dörde bölünerek 30-60 dakikalık infüzyonlarla, 31 hastaya ise 24 saat boyunca sürekli infüzyon halinde verildi. Hastalar 10 gün boyunca izlendi. Bu sürede ortaya çıkan akciğer enfeksiyonları, diare, artmış gastrik rezidü, kusma ve tüp tıkanması oranları iki grup arasında karşılaştırıldı. BULGULAR: 20 hastada pnömoni (%32), 8 hastada diare (%13) gözlendi. Nazogastrik beslenme komplikasyonları ile ilişkilendirilebilecek mortalite oranı %6’ydı. Aspirasyon ve ilişkili pnömoni aralıklı beslenen 11 hastada (%35), sürekli beslenme grubunda 9 hastada gelişti (%29). Akciğer enfeksiyonu açısından gruplar arasında istatiksel anlamlı fark yoktu (p0.05). Diare aralıklı nütrisyon verilen 7 hastada (%23), sürekli infüzyon yapılan sadece 1 hastada (%3) görüldü. Diare gelişimi aralıklı beslenen hastalarda istatistiksel anlamlılık sınırında daha sıktı (p0.05). Hiçbir hastada tüp tıkanıklığı, kusma veya gastrik distansiyon görülmedi. Herhangi bir nedenle beslenmenin kesilmesi ve mortalite açısından gruplar arasında fark yoktu (p0.05). SONUÇ: Aralıklı enteral nütrisyonda diare ve akciğer enfeksiyonları sürekli tüple beslenmeye göre belirgin bir istatiksel anlamlılığa ulaşmasa da daha fazla görülür. Bunun nedeni kullanılan beslenme setleri ve nazogastrik tüplerin daha fazla manüplasyonu, beslenme ürününün infüzyonunun kesintiye uğraması ve belki de bu şekilde ürün ve setlerin artmış kontaminasyonu olabilir. Nazogastrik yolla beslenmesi planlanan akut inme hastasında sürekli infüzyon şeklinde beslenme tercih edilmelidir. OBJECTIVE: Dysphagia and malnutrition are not so rare in stroke patients, and have an unfavorable influence on recovery. Nutritional support may reduce infections, duration of hospital stay and mortality. However, there is no clear evidence about the modality of nasogastric nutrition. In this study, intermittent and continuous enteral nutrition is compared by means of pulmonary infections and gastrointestinal tolerance, among acute cerebrovascular patients. METHODS: Sixty two acute cerebrovascular patients with dysphagia were included the study. The same volume of nutrition product was infused 4 times daily to 31 patients, and continuously for 24 hours to the remaining 31. After 10 days of follow-up, the rates of pulmonary infections, diarrhea, increased gastric residual volumes, vomiting and tube occlusion were compared between two groups. RESULTS: Twenty patients developed pneumonia (32%) and 8 diarrhea (13%). Mortality due to complications associated with tube feeding was 6%. Aspiration and related pneumonia was present in 11 patients in the intermittent nutrition group (35%), and in 9 patients in the continuous nutrition group (29%). The rate of pulmonary infection was not statistically different between two groups (p>0.05). Diarrhea was observed in 7 intermittently fed patients (23%), while was present only in 1 patient (3%) in the continuously fed group. Diarrhea was more common in the intermittent nutrition group, just at the statistical border (p0.05). None of the patients developed tube occlusion, vomiting and gastric retention. The rate of mortality and the interruption of feeding was not significantly different between two groups (p>0.05). CONCLUSION: Diarrhea and pulmonary infections are more prevalent with intermittent tube feeding with respect to continuous enteral nutrition, though the difference is not so conspicuous. The reason may be contamination of the equipments and the feeding solution because of frequent manipulation and interruption of infusion. Continuous infusion should be preferred for the acute stroke patient requiring nasogastric feeding.
Kaynak
Türk Nöroloji DergisiCilt
17Sayı
2Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRJNE1UZzBOQT09https://hdl.handle.net/20.500.12712/9475