Mandibular üçüncü premolar: Vaka raporu
Özet
Süpernümerer diş, ağızda bulunması gereken 32 daimi yada 20 süt dişinin dışında gözlenen diş yada diş dokusu fazlalığı şeklinde tanımlanabilir. Süpernümerer dişler ağzın herhangi bir yerinde bulunabileceği gibi sıklıkla diş gruplarının sonunda gözlenirler. Süpernümerer premolarlar maksillaya göre mandibulada daha sıklıkla gözlenir ve genellikle normal premolar şeklinde ve boyutundadır.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı'na başvuran, iskeletsel Sınıf I ilişkiye ve iyi bir yüz estetiğine sahip 16 yaşında kız hastanın radyolojik muayenesinde sol alt birinci molar dişinin çekilmiş olduğu ve bu bölgede gömülü bir süpernümerer dişin varlığı gözlendi. Yapılan detaylı radyolojik muayenede süpernümerer dişin morfolojik olarak normal bir premolara benzediği, kron ve kök gelişiminin normal olduğu ve ortodontik olarak sürdürülebilecek pozisyonda olduğu izlenmekteydi. Protetik yaklaşım yerine süpernümerer dişin ortodontik olarak sürdürülüp dental arka dahil edilmesine karar verildi. Bu amaçla diş ortodontik olarak sürdürüldükten sonra bölümlü sabit mekaniklerle boşluk kapatılıp uygun bir oklüzyon sağlandı. Toplam 9 aylık bir tedavi ile süpernümerer diş üçüncü premolar olarak dental arka dahil edildi. Supernumerary teeth may be defined as any tooth or tooth substance in excess of the usual configuration of twenty deciduous, and thirty-two permanent teeth. Although supernumerary teeth may be found in any part of the mouth, they are located especially at the ends of tooth series. Unlike other supernumeraries, premolars are more likely to develop in the mandible than in the maxilla and usually resemble normal premolars in shape and size. A16-year-old female patient with a skeletal Class-I relationship and good facial aesthetics applied to the Department of Orthodontics of Ondokuz Mavis University Faculty of Dentistry. On the x-ray examination, a supernumerary premolar tooth was observed in the lower left molar area. Her lower left first permanent molar tooth had been extracted previously. After a detailed radiographic examination, a treatment plan with an orthodontic rather than a prosthetic restoration was preferred. Thus, the supernumerary tooth was included into the dental arch as a third premolar and a proper occlusion was gained in 9 months of time.
Kaynak
Türk Ortodonti DergisiCilt
18Sayı
2Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TlRVNU5qSXk=https://hdl.handle.net/20.500.12712/9225