Parotis yerleşimli pleomorfik adenomların yönetimi: Tek ekip deneyimi
Özet
Sunulan çalışmada parotis bezi pleomorfik adenomu teşhisi konulan olgularımızdan ibaret küçük serimizin dökümünü yapmak amaçlanmıştır. 20112015 yıllarında opere ettiğimiz ve ameliyat sonrası parotis bezi pleomorfik adenomu tanısı belirlenen 24 olgunun kayıtları retrospektif olarak incelenmiştir. Olgular demografik özellikler, klinik ve radyolojik Bulgular, ameliyat öncesi ince iğne aspirasyonu ve ameliyat sonrası histopatolojik inceleme sonuçları, uygulanan cerahi yöntem, komplikasyonlar ve yineleme açısından değerlendirilmiştir. Olguların yaş ortalaması 44,6615,47, kadın/erkek oranı 1,66 idi. Yirmibir olguda (%87,5) kitle yüzeyel, 3 olguda (%12,5) derin lob yerleşimli idi. En sık görülen klinik bulgu ağrılı kitle (%54,17), hastalığın ortalama semptomatik süresi 66,9170,07 ay olarak belirlendi. Tanı sürecinde en sık uygulanan radyolojik yöntem ultrasonografi (%70,83) idi. İnce iğne aspirasyonu ile tüm olgulara "benign sitoloji" raporu verilirken, 20 olguda (%83,33) spesifik tanı tespit edildi. Tümör lokalizasyonuna bağlı olarak tedavi için yüzeyel veya total parotidektomi tercih edildi. Ortalama ameliyat süresi 139,7934,15 dakika idi. Fasial sinir disfonksiyonu en sık görülen ameliyat komplikasyonuydu (%50). Hastaların ortalama takip süresi 27,3311,98 idi ve bu sürede hiçbir olguda yineleme görülmedi. Pleomorfik adenomların tanı sürecinde ultrasonografi ve ince iğne aspirasyonu kolay uygulanan ve düşük maliyetli, ilk basamakta kullanılması gereken tanı yöntemleridir. Total veya yüzeyel parotidektomi sonrasında olgularımızın hiçbirinde ortalama 27 aylık takipte yineleme görülmese de ameliyat komplikasyonları, özellikle fasial sinir disfonksiyonu oranı yüksek bulunmuştur The menegement of pleomorphic adenomas of the parotid: single team experienceThe present study aimed to analysis our small series consisting of the cases diagnosed as a pleomorphic adenoma of parotid gland. Records of 24 cases with postoperative diagnosis of parotid gland pleomorphic adenoma which operated by us between 2011-2015 were investigated retrospectively. The cases were evaluated in terms of demographic features, clinical and radiological findings, preoperative fine needle aspiration and postoperative histopathological examination Results, applied surgical method, complications and recurrens. The mean age of the cases was 44,6615,47 and female/male ratio was 1,66. The tumor has superficial localisation in 21 (%87,5) and deep in 3 (%12,5) cases. Common clinical finding was painful mass (%54,17) and average symptomatic duration of disease was 66,9170,07 months. Most used radiological method in diagnostic process was ultrasonography (%70,83). Results of fine needle aspiration were “benign cytology” for all cases and specific diagnosis was detected for 20 cases (%83,33). Depending on the tumor location superficial or total parotidectomy were preferred for treatment. The mean duration of operation was 139,7934,15 minutes. Facial nerve dysfunction was common surgical complication (%50). The mean follow-up time of the cases was 27,3311,98 and recurrence was not observed in any patient during this period. Ultrasonography and fine needle aspiration are easily implemented and cost-effective methods which must used in the first step of the diagnostic process of pleomorphic adenomas. No any recurrence was not seen in our patients during average 27-month follow-up after total or superficial parotidectomy, however rate of surgical complications, especially facial nerve dysfunction rate were high
Kaynak
Gülhane Tıp DergisiCilt
58Sayı
4Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWpJek9UUTNOdz09https://hdl.handle.net/20.500.12712/8965