Karadeniz bölgesi'ndeki kadınlarda hirşutizmin semikantitatif olarak değerlendirilmesi

Abstract

Karadeniz Bölgesi' ndeki kadınlarda kıl dağılımı ve yoğunluğu için referans aralığını belirlemek ve normal kadınlarla hirşut kadınların en iyi ayrımını sağlayacak bölgeleri saptamak için, 11 vücut bölgesindeki terminal kılların dağılımı, ve O ile 4 arası puanlandırma yöntemi ile yoğunluğu değerlendirildi. Prospektif olarak; ilaç kullanmayan, yakın geçmişte gebelik öyküsü bulunmayan, doğurgan çağdaki 70 hirşut hasta ile kıllanma yakınması ve muayene bulgusu olmayan 64 sağlıklı kadın çalışma kapsamına alındı. Referans kıl dağılımı ve yoğunluğu her vücut bölgesi için belirlendi, hirşutizmi değerlendirmede en yüksek duyarlılık ve özgüllüğü sağlayan eşik değeri hesaplandı. Kontrol grubundaki kadınların hiçbirinde, önkol, bacak ve kalça bölgeleri için 3 ' ten, üst dudak, çene.göğüs, sırtın alt kısmı ve karnın alt kısmı için 2' den, sırtın üst kısmı, karnın üst kısmı ve kolun üst kısmı için l 'den yüksek skor kaydedilmedi. Hirşut hastaların, kontrol grubundan ayrımının en iyi şekilde yapılabilmesi; çene, sırtın alt kısmı, karnın alt kısmı ve bacak bölgelerinin skorlarının toplamıyla elde edilen 5 puan eşik değerinin kullanılmasıyla sağlanmıştır. Karadeniz Bölgesi' ndeki kadınlarda hirşutizmin en iyi şekilde değerlendirilebilmesinin çene, sırtın ve karnın alt kısımları ve bacakta kıl gelişiminin değerlendirilmesiyle mümkün olacağı kanısına varılmıştır.

To establish the reference range for distribution and density of hair in women of Karadeniz Region, and to determine the regions yielding the best discrimination between normal and hirsute women, we studied the distribution and density of terminal hair on 11 body regions assessed on a scale of 0-4. Prospectively, 64 healthy female volunteers and 70 hirsute patients of child-bearing age, who were not receiving medication, and who had not had a recent pregnancy were studied. The reference hair pattern was established for each body region, and the threshold value yielding the highest sensitivity and specificity to evaluate hirsutism was calculated. None of the women in the reference population displayed a score of more than 3 for forearm, legs and thighs, or more than 2 for upper lip,chin, chest, lower back and lower abdomen, or more than 1 for upper back, upper abdomen and upper arm. The best discrimination between the reference and hirsute populations was obtained with the sum of the scores (threshold value) for four regions: chin, lower back, lower abdomen and legs. Threshold value was calculated as 5. We conclude that assessment of hair growth on chin, lower back, lower abdomen and legs is the most suitable way to evaluate hirsutism in women of Karadeniz Region.