Üst ekstremite tromboembolik atardamar tıkanmaları
Tarih
2008Yazar
Bahçıvan, MuzafferSaraç, Atilla
Dmirağ, M. Kemal
Doyurgan, Onur
Kolbakır, Ferşat
Keçeligil, Tahsin
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Amaç: Üst ekstremitenin tromboembolik atardamar tıkanmaları irdelendi ve güncel tedavi yaklaşımları tartışıldı. Çalışma planı: Ocak 1984-Ocak 2006 tarihleri arasında ağrı, soğukluk, siyanoz ve fonksiyon kaybı yakınmalarıyla başvuran ve üst ekstremite tromboembolik arteryel oklüzyon tanısı konan 184 hasta (103 erkek, 81 kadın; ort yaş 62.212.6; dağılım 6-83 yıl) geriye dönük olarak incelendi. Hastaların başvurma zamanı, en erken dört saat, en geç sekiz gün olup ortalama 28 saatti. Arteryel oklüzyon, 111 hastada sağ üst ekstremitede, 73 hastada sol üst ekstremitede, iki hastada iki taraflıydı. Bulgular: Sadece medikal tedavi uygulanan 24 hastanın yarısına embolektomi girişimi gerekti. Sekiz hastaya sistemik trombolitik tedavi uygulandı ancak bunların üçüne embolektomi gereksinimi oldu. Diğer 150 hastaya ise direkt embolektomi yapıldı. Yirmi üç olguda girişim sonrası iske-mi devam ettiğinden reembolektomi yapıldı. Yüz kırk iki hasta herhangi bir komplikasyon yaşanmadan taburcu edildi. Hastane mortalite oranı %6 amputasyon oranı %4.34 idi. Sonuç: Kronik üst ekstremite oklüzyonlarından farklı olarak akut embolik oklüzyonlar ekstremite kaybına yol açabilir. Ancak erken dönemde yapılacak tanısal ve tedavi edici girişimlerle en az düzeyde morbidite ve mortalite elde etmek mümkündür. Ayrıca etyolpjik faktörün araştırılması ve profilaksi uygulanması emboli riskini azaltacaktır. Background: We evaluated the thromboembolic arterial occlusion of upper extremity and discussed the current treatment methods. Methods: Between January 1984 and January 2006, a total of 184 patients (103 males, 81 females; mean age 62.2±12.6 years; range 6 to 83 years) that were admitted with pain, cyanosis, coldness and loss of function of upper extremity were evaluated retrospectively. The earliest and latest time of admission were four hours and eight days, respectively, and mean time was 28 hours. The arterial occlusion was on the right upper extremity in 111 cases, it was on the left side in 73 cases, and it was bilateral in two cases. Results: Embolectomy was necessary in half of 24 patients who were treated medically. Eight patients received systemic thrombolytic therapy but three of them needed surgical embolectomy. Other 150 patients underwent embolectomy. Re-embolectomy was done for 23 cases as a result of recurrent ischemia. One hundred fourty two patients were dis¬charged without any complication. Hospital mortality and amputation rates were 6.0% and 4.34%, respectively. Conclusion: Different from the chronic occlusions of upper extremity arterial system, acute thromboembolic arterial occlusions may cause loss of extremity. But, early diagnosis and treatment methods help us to reach minimum morbidity and mortality rates. In addition, the investigation of etiologic factors and application of prophylactic methods will decrease the risk of embolic occlusion.
Kaynak
Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi DergisiCilt
16Sayı
1Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TnpjNE56UTA=https://hdl.handle.net/20.500.12712/7327