Preemptif uygulanan ketamin ve gabapentinin volatil ajan tüketimine, postoperatif analjezi gereksinimine ve kronik ağrıya etkileri
Özet
Amaç: Çalışmamızda preemptif uygulanan ketamin ve gabapentinin, intraoperatif volatil ajan tüketimine, postoperatif analjezi gereksinimine ve 12 hafta sonra kronik ağrıya etkilerinin karşılaştırılması amaçlandı. Yöntemler: Jinekolojik laparotomi uygulanan 90 hasta, etik kurul izniyle çalışmaya alındı. Hastaların kronik ağrı risk faktörleri sorgulandı. Hastalar rastgele üç gruba ayrıldı: Standart anestezi uygulanan hastalardan, Grup Kya insizyondan 5 dakika önce 0,3 mg kg-1, cilt kapatılırken 0,2 mg kg-1 i.v. ketamin yapıldı. Grup Gye ameliyattan 2 saat önce 600 mg oral gabapentin verildi. Grup SFe ise insizyondan 5 dakika önce ve cilt kapatılırken serum fizyolojik verildi. Anestezi derinliği bispektral indeks ile sabit düzeyde tutuldu, desfluran tüketimi kaydedildi. Postoperatif analjezileri i.v. fentanil HKA ile sağlanan hastaların, postoperatif belirli zaman kesitlerinde istirahat-öksürükle VAS değerleri, ilk butona basma zamanı, toplam butona basma sayısı, toplam fentanil miktarı, ek analjezik ihtiyacı, yan etkiler kaydedildi. Hastalar 12 hafta sonra telefonla aranarak operasyon bölgesindeki ağrı sorgulandı. Bulgular: Grup Gde diğer gruplara göre anlamlı düzeyde fazla hastanın ailesinde ve kendisinde kronik ağrı öyküsü saptandı (p0,001). HKAda ilk butona basma zamanları Grup Kda, Grup SFe göre anlamlı olarak uzun bulundu (p0,01). Gruplar arasında kronik ağrı açısından anlamlı fark yoktu. Volatil ajan tüketimi ve postoperatif analjezik ihtiyacı gruplar arasında benzer bulundu (p0,05). Sonuç: Gabapentinin kronik postoperatif ağrıyı engellediğine dair dolaylı işaretler saptanmakla beraber ilave çalışmalara ihtiyaç gözükmektedir. Objective: The aim of our study was to compare the effects of preoperative administration of ketamine or gabapentin on intraoperative volatile agent consumption, postoperative analgesic requirement and chronic pain evaluated after 12 weeks. Methods: Ninety patients undergoing gynaecologic laparotomy were enrolled in the study, with the permission of the ethics committee. Any history of chronic pain was recorded. Patients were randomly allocated to three groups: All groups received the same standard anaesthesiology management Group K: ketamine IV 0.3 mg.kg-1 5 minutes before skin incision and 0.2 mg.kg-1 during the skin closure; Group G: gabapentin 600 mg orally 2 hours before operation; Group S: saline 5 minutes before skin incision and during skin closure. The depth of anaesthesiology was adjusted according to BIS, and consumption of desflurane was recorded. Postoperative analgesia was achieved with fentanyl PCA IV. The VAS scores of patients at rest and cough, the first button pressing time, the total number of PCA demands, the total amount of fentanyl consumed, additional analgesic requirements and the side effects were recorded. After 12 weeks, patients were asked about the presence of pain in the operative area by phone. Results: A history of chronic pain in patients and their family was more common in Group G (p<0.001). The time to first PCA demand was longer in Group K than in Group S (p<0.01). Volatile agent consumption, postoperative analgesic requirements and chronic pain were similar in all groups (p>0.05). Conclusion: Although there were indirect signs that gabapentin prevents chronic postoperative pain, additional studies are needed.
Kaynak
Türk Anestezi ve Reanimasyon DergisiCilt
41Sayı
2Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRZNU5qWTBOQT09https://hdl.handle.net/20.500.12712/7235