Çocuklarda görülen dental anomaliler: Panoramik radyografik değerlendirme
Abstract
Amaç: Dişlerde, görülen dental anomalilerin teşhisi genellikle rutin klinik ve radyolojik incelemeyle yapılmaktadır. Çalışmanın amacı 6-13 yaş grubu çocukların panoramik radyografilerinin incelenmesi ve gözlenen dental anomalilerin sıklığının değerlendirilmesidir. Materyal ve Yöntem : Bu çalışmada pedodonti kliniğine tedavi amacıyla başvuran 6-/3 yaş grubu 540 çocuğun, aynı röntgen cihazı kullanılarak elde edilmiş panoramik radyografileri negatoskop altında incelendi. Gözlenen dental anomaliler hastanın yaşına ve cinsiyetine göre gruplandırılarak kaydedildi. Araştırma sonunda elde edilen veriler açıklayıcı istatistik ile değerlendirildi. Bulgular : Elde edilen verilere göre en fazla görülen dental anomali %ı5.37 oranıyla konjenital diş eksikliğidir ve erkeklerde (%-5.96) kızlara (%4.7) oranla daha fazla rastlanmıştır. En fazla mandibular ikinci prenıolar dişlerin eksik olduğu belirlenmiştir. Fazla görülen bir diğer dental anomali ise '7c4.25 oranıyla sürnumere dişlerdir. Sürnumere dişlerin %7H.57'si mesiodenstir ve erkeklerde kızlara oranla iki kat daha fazla gözlenmiştir. Diğer anomalilerin ise görülme sıklığı sırasıyla: füzyon (%0.5), kama lateral (%fl.5j, talan kasp (M)37) ve taurodontisnı (%:().I8)olarak belirlenmiştir. Genıiuasyona rastlanmamıştır. Sonuç: Çocuklarda dental anomalilerin erken dönemde teşhis edilmesi tedavi planlaması açısından önemlidir. Dental anomalilerin değerlendirilmesinde iyi bir klinik muayene sonrasında gerekli görülürse panoramik radyografi alınmalıdır. Aim: Anomalous development of teeth is detected frequently during routine clinic and radiographic examinations. The aim of this study was to evaluate the incidence of dental anomalies between 6-13 year old children on panoramic radiographs. Material and Methods: For this study 540 panoramic radiographs were examined on a viewing box to determine the prevalence of dental anomalies between 6-13 year old children. A panoramic x-ray unit was used for all exposures. The observed dental anomalies were grouped regarded to children's age and gender. The data were analyzed using the descriptive statistics. Results: The main anomaly was congenital absence of one or more permanent teeth with the prevalence of 5.37% (5.96% in males and 4.7% in females). The most frequently missing tooth was the mandibular second prenıolar. Supernumerary teeth were more common observed (4.25%) than other anomalies and 78.57% of these teeth were mesiodens. The prevalence of other dental anomalies were: fusion 0.5%, peg-shaped lateral incisor 0.5%, talon-cusp 0.37% and taurodontism 0.18%. No gemination was observed. Conclusion: Early diagnosis of dental anomalies is an important factor for treatment planning. Panoramic radiography is a valuable diagnostic tool in conjunction with clinic examination for the evaluation of dental anomalies.
Source
Ondokuz Mayıs Üniv. Diş Hekimliği Derg.Volume
5Issue
2URI
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TlRVME9URXg=https://hdl.handle.net/20.500.12712/6978