İletişim Becerileri Eğitiminin Öğrencilerin Kendini Ayarlama ve İyimserlik Düzeylerine Etkisi
Özet
Problem Durumu: Sosyal bir varlık olan insanın çevresindeki insanlarla etkileşiminde ve iletişiminde iletişim becerileri önemli rol oynar. Etkili bir iletişim becerisine sahip olan birey hem kendisine ve hem de çevresine kolay bir şekilde uyum sağlayabilir. Bu sayede kendini ayarlayabilmenin yolunu öğrenir ve nerede nasıl davranacağına dikkat eder. Böylece olaylara, durumlara ve geleceğe iyimser bir bakış açısı geliştirebilir. Araştırmanın Amacı: Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin almış oldukları iletişim becerileri eğitiminin onların kendisini ayarlama ve iyimserlik düzeylerine etkisinin olup olmadığı incelenmiştir. Başka bir deyişle, iletişim becerileri eğitiminin üniversite öğrencilerinin kendini ayarlama ve iyimserlik düzeylerine etkisi incelenmiştir. Araştırmanın Yöntemi: Araştırma, ön-test, son-test kontrol gruplu deneysel bir çalışmadır. Bu araştırmada 'Kontrol Gruplu Ön-test ve Son-test Model' araştırma deseni olarak kullanılmıştır (Kaptan, 1991). Araştırmanın Evreni; Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde öğrenim gören ve seçmeli ders olarak İnsan İlişkileri ve İletişim dersini seçen tüm öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırmanın Örneklemi ise; yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde öğrenim gören ve seçmeli ders olarak İnsan İlişkileri ve İletişim dersini seçen 90 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmanın bağımsız değişkeni, ön-test ve son-test uygulamaları arasmda yapılan iletişim becerileri eğitimidir. İletişim becerileri eğitimi, 10 kişilik deney grubuna 10 oturumluk süre içinde verilmiştir. Araştırmada veri toplama araçları olarak, öğrencilerin iyimserlik düzeyleri için Balcı ve Yılmaz (2002) tarafından geliştirilen 'İyimserlik Envanteri' ve kendini ayarlama düzeyleri ise, Bacardi (1990) tarafından Türkçe'ye uyarlanan 'Kendini Ayarlama Ölçeği' kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin çözümlenmesi "SPSS 10.0 Paket Programı yardımıyla yapılmıştır. İletişim becerileri eğitimi programının yukarda belirtilen bağımlı değişken (iyimserlik düzeyi ile kendini ayarlama düzeyi) üzerinde etkisinin önemli olup olmadığını test etmek amacıyla Mann Withney U testi kullanılmıştır (Gamgam, 1998) . Araştırmada iyimserlik ve kendini ayarlama düzeyleri yönünden deney ve kontrol grupları arasında anlamlı fark olup olmadığını (grupların denk olup olmadığı) sınamak için Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Ortalamalar arası farkların önem dereceleri test edilirken tüm analizlerde hata p.05 olarak alınmıştır. Bulgular ve Sonuç: İyimserlik ve kendini ayarlama düzeyleri yönünden deney ve kontrol grupları arasında anlamlı fark olup olmadığını (grupların denk olup olmadığı) sınamak için yapılan Mann Whitney U testi sonucunda iki grup arasında anlamlı farkın olmadığı bulunmuştur. Araştırma sonucunda; iletişim becerileri eğitimi verilen ve verilmeyen öğrencilerin kendini ayarlama son-test puan ortalamaları arasındaki farkın p.05 düzeyinde anlamlı olduğu görülürken, iyimserlik düzeyleri son-test puan ortalamaları arasındaki farkın ise p.05 düzeyinde anlamlı olmadığı görülmüştür. Bu sonuç verilen iletişim becerileri eğitimi öğrencilerin kendini ayarlama düzeylerini yükseltirken, iyimserlik düzeylerinde fark yaratmamıştır. Araştırma sonucunda; deney grubundaki öğrencilerin kendini ayarlama düzeylerine ilişkin ön-test ve son-test puan ortalamaları arasındaki farkın p.05 düzeyinde anlamlı olduğu görülürken, iyimserlik düzeyleri ön-test ve son-test puan ortalamaları arasında ise farkın p .05 düzeyinde anlamlı olduğu görülmüştür. Bu sonuç verilen iletişim becerileri eğitiminin öğrencilerin kendini ayarlama düzeylerini yükseltirken, iyimserlik düzeylerinde herhangi bir fark yaratmamıştır. Bu sonuç araştırmanın denencesini kısmen desteklemektedir. Kontrol grubu iyimserlik ve kendini ayarlama düzeylerine ilişkin ön-test, son-test puan ortalamaları arasında p .05 düzeyinde anlamlı fark olmadığı görülmüştür. Yorum ve Öneriler: Bulgular iletişim becerileri eğitiminin öğrencilerin kendini ayarlama düzeylerinde anlamlı yönde etkilediğini gösterirken, iyimserlik düzeylerinde herhangi bir etkiye neden olmamıştır. İletişim becerileri eğitiminin öğrencilerin iyimserlik düzeylerinden herhangi bir değişmeye neden olmaması, eğitim programında iyimserlik düzeylerini geliştirici çalışmalara yer verilmemesi olabilir.Verilen eğitim öğrencilerin sadece kendini ayarlama düzeylerini yükseltmekte etkili olmuştur. Elde edilen sonuçlara dayalı olarak aşağıdaki önerilere yer verilebilir: Bilişsel başa çıkma yöntemleriyle ilgili bir eğitim verilmesi ve buna ilişkin etkinliklerin programa eklenmesi gerekli olabilir. Ayrıca iyimserlik düzeyini yükseltmeye ilişkin etkinliklerin programda yer alması yararlı olabilir. Problem Statement: Communication skills play an important role in the interaction and communication process between man, a social creature, and his environment. The individual equiped with effective communicative ability can adapt to both himself and his environment. In this way he learns how to adjust himself and pays attention to the code of conduct where necessary. Thus he can develop an optimistic point of view towards situations and future. Purpose of Study: The purpose of this study was examine whether the communication skills training program offered to university students have an effect on their levels of self-monotoring and optimism. In other words, the effect of communication skills training on self-monitoring and optimism levels of university students was investigated. Methods: This research is an experimental one based on control-grouped pre-test and post-test design "Control-Grouped Pre-test Post-test Design" was used in this study (Kaptan, 1991). The population of this study comprises 90 students who attend Ondokuz Mayıs University and take the elective course of Interpersonal Relations and Communication. The sample of the study includes 20 students who attend Ondokuz Mayıs University and take the elective course of Interpersonal Relations and Communication. The independent variable of the study is the communication skills training conducted between the application of pre-test and post-test. The communication skills training was conducted on all 10 students in the experiment group throughout the 10 sessions. In order to collect data about the students' level of optimism, the "Optimism Inventory" developed by Balcı and Yılmaz (2002) was used. And the data about the students' level of self-monitoring were collected using the "Self-Monitoring Scale" adapted into Turkish by Bacardi (1990). The data obtained were analyzed with the help of SPSS 10.0 software program. The pre-test and post-test scores of the students in the experiment and control groups from the optimism and self-monitoring scales were arranged so as to test the hypothesis of the study. Mann Withney U test (Gamgam, 1998) was used in order to test whether the training program on Communication skills have a significant effect on the dependent variable cited above (the level of optimism and self-monitoring). And Wilcoxon Signed-Rank Test was used in order to test whether there is a significant difference between the control and experiment groups with regard to optimism and self-monitoring levels (whether the groups are equivalent). In testing the significance of the differences between means, probability value was calculated as p<05 in all the analyses. Findings and Results: The Mann Whitney U test used to test whether there is a significant difference between the control and experiment groups with regard to their levels of optimism and self-monitoring (whether the groups are equivalent) revealed that no significant difference exists between two groups. The findings indicated that while the difference between average post-test scores concerning self-monitoring of the students attending and not attending communication skills training program was significant ( p<.05 ), the difference between average post-test scores concerning optimism was not significant ( p<.05 ). The findings indicated that while the difference between average pre-test and post-test scores concerning optimism levels of the students in the experiment group was not significant ( p<.05 ), the difference between average pre-test and post-test scores concerning self-monitoring levels was significant (p<.05 ). Thus, while communication skills training increased the students' level of self-monitoring, it made no difference in the students' level of optimism. This finding partly supports the hypothesis of this study. It was found that no significant difference exists between the average pre-teşt and post-test scores concerning the self-monitoring and optimism levels of the students in the control group (p< .05). Conclusions and Recommendations: Findings suggest that while communication skills training program had a significant effect on the students' level of self-monitoring, it had no effect on the students' level of optimism. The reason why communication skills training had no effect on the students' level of optimism may be the fact that studies intending to improve the students' level of optimism are not represented in the curriculum. Moreover while a significant difference was obtained between the pre-test arid post-test scores concerning the self-monitoring level of the students participating to communication skills training program, no significant difference was found between the average pre-test and post-test scores concerning the optimism level of the students. The training offered has been effective in increasing only the self-monitoring levels of the students. Based on the results obtained the following can be suggested: It may be necessary to offer the students training about cognitive coping methods and to include relevant activities into the curriculum. Moreover it may help include certain activities intending to increase the level of optimism.
Kaynak
Eurasian Journal of Educational ResearchCilt
0Sayı
27Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TmpZNE16WTI=https://hdl.handle.net/20.500.12712/6913