• Türkçe
    • English
  • Türkçe 
    • Türkçe
    • English
  • Giriş
Öğe Göster 
  •   DSpace Ana Sayfası
  • Araştırma Çıktıları | TR-Dizin | WoS | Scopus | PubMed
  • TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
  • Öğe Göster
  •   DSpace Ana Sayfası
  • Araştırma Çıktıları | TR-Dizin | WoS | Scopus | PubMed
  • TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
  • Öğe Göster
JavaScript is disabled for your browser. Some features of this site may not work without it.

Blossoming of the Love: Flowers and Love in the Ottoman Poetry

Tarih

2014

Yazar

Poyraz, Yakup

Üst veri

Tüm öğe kaydını göster

Özet

Bu çalışmada beyitlerde geçen ve aşkı tasvir eden, aşkı hatırlatan, dile gelip aşk diyen çiçeklerden; gül, lale, sümbül, nergis, yasemin, menekşe, reyhan, erguvan, karanfil, nilüfer, şebboy, zambak, leylak vb. bahsedilecek ve divan şairlerinin bunları nasıl işledikleri üzerinde durularak, çiçeklerin güzelliği ile aşkın letafeti arasındaki bağ ortaya konulacaktır. Divan şairleri aşkın terennümü ve sevgilinin tasviri sadedinde yazdıkları beyitlerde kendi iç dünyalarına da ayna tutarak, aşkı tüm taraflara (âşık-maşuk-rakip) göre değerlendirirler. Divan şiirinde sanat ve estetik ön planda olduğundan en çok tabiat manzaralarından, doğal imgelerden yararlanılır. Bu tasvir ve anlatımlarda en öne çıkan öge ise; herkesin hoşuna giden ve herkeste hayranlık hissi uyandıran güzel kokulu, tablo güzelliğinde çiçeklerdir. Divan şiiri, çiçeklerin aşka geldiği ve aşkın çiçek açtığı bir bahçe gibidir. Bu bahçede sevgili, erişilmez güzelliği ile idealize edilerek işlenmiştir. Sevgilinin sahip olduğu uzuvlar ile huy ve karakterini betimlemek amacıyla da pek çok unsurdan yararlanılmıştır. Bu durumda âşık (şair) sevgilinin ayva tüylerinden çene çukuruna, gamzelerinden zülüflerine kadar pek çok unsura güzellemeler yazmıştır. Bu şiirlerde sevgilinin ulaşılmaz konuma yüceltilmesi ve âşık ile mâşuk arasına fiziksel bir engel konulmuş olması ile sevgiliye duyulan aşkın daima taze ve canlı kalması sağlanmıştır. Bunlarla âşık, sevgilinin kendisine ulaşmaktan ziyade onun hayali ile yaşayarak büyünün bozulmamasını sağlamaya çalışmıştır. Ayrıca, sevgilinin dünyevî güzelliklerin ötesinde bir varlık olarak tahayyül edilmesi sevgilinin kendisini yücelttiği kadar ona duyulan aşkı da yüceltmiştir. Bununla birlikte gelenekte kullanılan benzetme ögeleri hemen her şiirde aynı kelime ile ifade edilmiş ancak bu ifadelerde farklılığı ortaya koyan, şairin üsluptaki ustalığı olmuştur. Ancak yine de divan şiirinde özelde çiçek isimleri, genelde tabiat unsurlarının sıklıkla kullanılmış olması yoluyla şiirde yararlanılan imgelerin de- ğiştirilmemesi ve aynı benzetmelerle çoğaltılıp yeni kuşaklara taşınmış olmasını, divan şiiri geleneğinin kendi geleceğini yaratması olarak yorumlayabiliriz. Bu durum aynı zamanda bu şiirde çiçek isimlerinin bu yoğunlukta kullanılmasının sebebini de açıklar niteliktedir. Divan şiirinde şairlerin sevgiliyi anlatırken kullandıkları ifadeler çoğunlukla güzel olarak ifade edilen unsurların ta kendisi değil, güzel kelimesinin çağrıştırdığı her şeyi kapsamaktadır. Bu doğrultuda sadece beşerî aşkta değil, ilahî aşkın dile getirilişinde de güzel ile ilişkilendirilebilecek her unsur beyitlerde değerlendirilmiştir. Betimleme yoluyla divan edebiyatında en fazla kullanılan çiçek, gül olmuştur. Gül; ilahî ve beşerî aşktan ahlaka, zamanın ve hayatın geçiciliğinden sosyal hayatın (meclislerin) betimlenmesine, sultan, vezir ve diğer önemli devlet adamlarının övgüsünden savaş aletleri ve savaşa dair terimlere, şaraptan kadehe, süs eşyalarından giyim kuşama, kalem kâğıt gibi yazı araç gereçlerinden, mesleklere hatta tuğla ve çivi gibi araç gereçlere kadar pek çok unsurun betimlenmesinde kaside, gazel ve şehrengizlere konu olmuştur. Divan şiirinde gülün ve gül goncasının bu denli geniş bir imgelem içerisinde kullanılmasının gülün sadece fiziki nitelikleri ile açıklanması mümkün değildir. Çünkü Osmanlı yaşayışında gül sadece bir çiçekten ibaret değildir ve diğer çiçeklerden farklı olarak dinî inanışlar açısından da kutsal bir yere sahiptir. Öte yandan şiirde simgesel anlamları ile yoğun bir şekilde kullanılmış olan tek unsur gül değildir. Divan edebiyatında iğneden ipliğe pek çok unsur imgelem yoluyla şiirlere konu olmuştur. Sonraki yıllarda pek çok araştırmacının da dikkatini çeken bu durum incelendiğinde, mahremiyetin titizlikle korunduğu dinî kural ve yasaların hüküm sürdüğü bu toplum yaşayışı içerisinde duyguların, ancak bir perde arkasından ifade edilebilmesi ile mümkün olabildiğini göstermektedir. Bu sebeple, divan şiirinde kullanılan unsurların insanı ifade edebilmek için kullanılan bir perde vazifesi gördüğü aşikârdır. Divan şiiri kapsamında değerlendirilen eserler incelendiğinde; insanın dış görünüşünün, sosyal çevresinin, davranış tarzının, duygu ve sözlerinin yani insana [ve doğaya] dair tüm unsurların şaşırtıcı ayrıntılarının dahi zarif bir söylemle ifade edilmiş olduğu, şairlerin sözlerini birer kuyumcu hassasiyetiyle yazıya işlediği görülmektedir. Divan şiirinin içinde büyüyüp geliştiği toplumun kurallarından bağımsız olarak değerlendirilmesi, bu yönlü bir araştırma için hatalı sonuçlara varılmasına neden olabilecektir. Bu dönem sosyal hayatında günümüzdekinden oldukça farklı olarak, sevgiliye yaklaşmak ve hatta dokunmak çoğu zaman imkânsız olduğundan, âşıkların birbirleri ile ilişkileri, temastan tam anlamıyla bağımsız olacak şekilde simgesel unsurlar (çiçek, mendil, meyve, vb.) ile gerçekleştirilmiştir. Bu durumda bazen işitilmiş bir ses ile aşk başlamışken, bazen çok daha ileri gidilerek sevgilinin elinin, bileğinin, yanağının, saçlarının ve hatta resminin/rüyasının görülmüş olması ile başlamıştır büyük sevdalar Âşık ile mâşuk arasındaki iletişimin imgelerle ifade edilmesi, dönemin şairlerince yoğun bir şekilde işlenmiştir. Bu doğrultuda, pek çok yerde sevgili, çiçeğin bizzat kendisi olarak tarif edilmiştir. Meydan-ı siyaset olarak tabir edilen yüzde sevgilinin yanağı gül, gözleri nergis, kirpikleri zambak, ayva tüyleri reyhan, saçları sümbül, zülüfleri menekşe, yanağı lale, ağzı gül goncası, dudakları erguvan, beni karanfil, teni yasemin, boyu servi olmak üzere her bir uzvu başka başka çiçek/bitki ile ifade edilmiştir. Çiçekler bunların dışında sevgilinin yürüyüşü, oturduğu ev ya da mahallesi gibi unsurların tanımlanmasında da yoğun bir şekilde kullanılmasından başka; kanlı gözyaşlarının erguvana benzetilmesi, sevgilinin söylediği kötü bir sözün gülün dikeni olarak nitelendirilmesi gibi konularda aşığın sahip olduğu derdini anlatırken de kullandığı araçların en önemlisi olmuştur.
 
Ottoman poets evaluated love in relation to all parties involved (lover-beloved-rival) by mirroring their own inner world in their couplets they wrote within the context of love song and love portrait. As arts and aesthetics were at the forefront in Ottoman poetry, landscape and natural images were benefited mostly. The element that outstands mostly in these portraits and narrations is picturesque flowers and is liked by everyone and arouse the sense of admiration in everybody. Ottoman poetry is like a garden in which flowers fall in love and the love blossoms.This paper is going to touch on flowers such as roses, tulips, hyacinths, daffodils, jasmines, violets, basils, cercis, carnations, lotus, wallflowers, lilies, lilacs etc. which portrait love and speak of love; and the relation between beauty of flowers and charm of love is going to be revealed by emphasizing how Ottoman poets handled these flowers.
 

Kaynak

IIB International Refereed Academic Social Sciences Journal

Cilt

5

Sayı

15

Bağlantı

https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRnM01URTVPUT09
https://hdl.handle.net/20.500.12712/6433

Koleksiyonlar

  • Makale Koleksiyonu [9]
  • TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [4706]



DSpace software copyright © 2002-2015  DuraSpace
İletişim | Geri Bildirim
Theme by 
@mire NV
 

 




| Politika | Rehber | İletişim |

DSpace@Ondokuz Mayıs

by OpenAIRE

Gelişmiş Arama

sherpa/romeo

Göz at

Tüm DSpaceBölümler & KoleksiyonlarTarihe GöreYazara GöreBaşlığa GöreKonuya GöreTüre GöreDile GöreBölüme GöreKategoriye GöreYayıncıya GöreErişim ŞekliKurum Yazarına GöreBu KoleksiyonTarihe GöreYazara GöreBaşlığa GöreKonuya GöreTüre GöreDile GöreBölüme GöreKategoriye GöreYayıncıya GöreErişim ŞekliKurum Yazarına Göre

Hesabım

GirişKayıt

İstatistikler

Google Analitik İstatistiklerini Görüntüle

DSpace software copyright © 2002-2015  DuraSpace
İletişim | Geri Bildirim
Theme by 
@mire NV
 

 


|| Politika || Kütüphane || Ondokuz Mayıs Üniversitesi || OAI-PMH ||

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun, Türkiye
İçerikte herhangi bir hata görürseniz, lütfen bildiriniz:

Creative Commons License
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..

DSpace@Ondokuz Mayıs:


DSpace 6.2

tarafından İdeal DSpace hizmetleri çerçevesinde özelleştirilerek kurulmuştur.