Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi 3301'deki inşâ metinleri
Künye
Kaplan, Ş. O. (2022). Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi 3301'deki inşâ metinleri. (Yüksek lisans tezi). Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun.Özet
Münşeâtlar klasik Türk edebiyatının kuruluş dönemiyle birlikte görülmeye başlamış süslü nesir metinleri olup bu edebiyat ile de ömrünü sürdürmüştür. XIV-XIX yy. arasında çok sayıda münşeât eseri kaleme alınmıştır ve bu eserler yazıldıkları dönem için sosyal, siyasi ve tarihi anlamda kaynak niteliği taşımalarından dolayı klasik Türk edebiyatında oldukça önemli bir yere sahiptirler. Tıpkı divan şiirinin kendilerine özgü geleneği ve kuralları olduğu gibi münşeâtlar da kendine has kaideleri olan inşâ yazılarından oluşan inşâ mecmualarıdır. Klasik Türk edebiyatında nazım daha çok önemsenmiş olsa da pek çok şair ve yazar nesir/inşâ yazıları kaleme almaktan geri durmamıştır. Kütüphanelerde kayıtlı yüzlerce yazma eser, klasik edebiyatımızda inşâ tarzının da pek ihmal edilmediğini göstermektedir. Çalışmamıza konu olan münşeât metni Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi 3301'de kayıtlıdır. Eserde 230 adet mektup bulunmaktadır. Mektupların büyük bir çoğunluğunun muhatap olarak kime gönderildiği ve kim tarafından kaleme alındığı bilinmemektedir. Bunun yanında birkaç mektup isimsiz ve başlıksızdır. Mektupların çoğu, devletin çeşitli makamlarında görev olan kimselere yazılmış ve genellikle tehniyet-nâme, teşekkür-nâme, dua-nâme, muhabbet-nâme, istişfa'-nâme, tavsiye-nâme niteliği taşıyan mektuplardır. Tezde, oldukça süslü ve ağdalı bir dile sahip olan münşeât metninin günümüz harflerine aktarılıp transkripsiyonlu çevirisi verilmiş; metin içerisindeki mektuplar dil, üslup ve muhteva yönünden incelenerek edebiyat tarihimizin biraz daha aydınlanmasına katkı sağlanmaya çalışılmıştır. Munşeâts are ornate prose texts that started to be seen with the establishment period of classical Turkish literature and continued their life with literature. Between the XIV-XIX centuries a large numbers of works were written and these works have a very important place in classical Turkish literature because they are social, political and historical sources for the period the were written. Just as divan poetry has its own traditions and rules, munşeâts are construction texts consisting of construction writings with their own rules. Although verse was given more importance in classical Turkish literature, many poets and writers did not hesitate to write prose/construction writings. Hundreds of manuscripts registered in libraries show that the style of construction is not neglected in our classical literature. The text of the munşeât which is the subject of our study is registered in the Esad Efendi 3301 of the Süleymaniye Library. There are 230 letters in the work. It is not known to whom the majority of the letters were sent as the addressee and by whom they were written. In addition several letters are anonymous and untitled. Most of the letters are written to people who work in various position of the state and generally have the characteristics of tehniyet-nama, thanks-nama, prayer-nama, conversation-nama, istişfa'-nama, advice-nama. In the thesis, the text of the munşeât which has a very ornate and luscious language has been translated into today's letters and translated with transcription; by examining the letters in the text in terms of language, style and content, it has been tried to contribute to the enlightenment of our literary history.