Yumuşak doku kitlelerinin tanısında ultrasonografi ve manyetik rezonans görüntüleme / Ahmad Hatamy.
Özet
Yumuşak doku kitlelerinin tanısında USG kolay bulunabilirlik ve uygulanabilirliği, ucuz olması ve radyasyon gibi zararlı etkilerinin olmaması nedeniyle radyografiden sonra uygulanması gereken görüntüleme yöntemidir. Ancak USG özellikle malign lezyonlarının yaygınlığını ve çevre dokular ve vasküler yapılarla ilişkisini ortaya koymakta yeterli olmamaktadır. Ayrıca kemik yapılarla bitişik olan lezyonlarda USG yetersiz kalmaktadır. Klinik ve USG bulguları benignite yönünden uyumlu olan yumuşak doku lezyonlarında MRG tetkikine gerek yoktur. Ancak klinik olarak malignensi şüphesi olan olgularda USG bulgularının benign olmasına rağmen MRG tetkiki yapılmalıdır. Çalışmamız sonucunda özellikle cilde yakın homojen lezyonlarının tanısında USG'nin yeterli olabileceğini BT ve MRG tetkiklerine gerek kalmadığı sonucuna vardık. Kesitsel MRG multiplaner olma özelliği, mükemmel yumuşak doku rezolusyonu ve vücuda zararlı iyonizan ışınların bulunmaması nedeniyle yumuşak doku kitlelerinin tanısında kullanılabilecek bir yöntemdir. Bu tetkikin en önemli dezavantajları arasında, pahalı ve kolay uygulanabilir olmaması, klastrofobik ve metalik implant bulunduran hastalarda kullanılmaması ve tetkik süresince hastanın hareketsiz kalması sayılabilir. MRG ile benign lezyonlardan hematom, lipom, hemanjiom gibi olgularda spesifik tanı preoperatif olarak konabilmektedir. MRG'de malign yumuşak doku kitlelerinin spesifik tanısını koymak genellikle mümkün olmamaktadır. Bu nedenle malign lezyonlarda histolojik tanı yerine lezyonun karakteri, çevre dokularla ve vasküler yapılarla ilişkisi ve yaygınlığı ortaya konulmalıdır. Malign yumuşak doku kitlelerinin tanısında ve cerrahi planın kurulmasında MRG tek seçenektir.
Koleksiyonlar
- Öksüz Koleksiyonu [226]