Çocukluk çağı travmasının şizofreni kliniği ile ilişkisi / Naile Dila Ay; tez danışmanı Ömer Böke
Özet
Bu çalışmanın amacı; şizofreni hastalarında çocukluk çağında travmaya maruz kalma ile hastalığın seyri, hastalık özellikleri ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkiyi ve ciddi çocukluk çağı travmalarının şizofreni hastalığının klinik görünümü ile ilişkisini incelemektir. Gereç ve yöntem: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi psikoz polikliniğinde takip edilen DSM-IV-TR kriterlerine göre şizofreni tanısı olan 100 hasta çalışmaya alındı. Hastalar ile ayrıntılı klinik görüşme yapılarak çocukluk çağı travma varlığı, şiddeti ve hastalığın klinik görünümü değerlendirildi. Hastalar öncelikle sosyodemografik özellikler ve hastalık özellikleri açısından karşılaştırılmak üzere "travma var" ve "travma yok" olarak iki gruba ayrıldı. Sonrasında, şizofreni hastalığının klinik görünümü ile ciddi travmanın ilişkisini araştırmak üzere sınıflandırmamıza göre orta ve ağır şiddette travma bildiren hastalar "ciddi travma var" adı altında, herhangi bir travma bildirmeyen hastalar "ciddi travma yok" adı altında gruplandırıldı. Hastalara sosyodemografik ve klinik bilgi formu, PANSS, WHOQOL-BREF-TR, Calgary Şizofrenide Depresyon Ölçeği, CTQ-28 uygulandı. Bulgular: Çocukluk çağı travma öyküsü olan hastalarda, travma öyküsü olmayanlara göre; hastalığın daha erken yaşta başladığı, hastalığın remisyon dönemlerinde daha fazla rezidüel belirti olduğu ve daha fazla kendine zarar verme davranışı öyküsü olduğu tespit edildi. Ciddi çocukluk çağı travma öyküsü olanlarda pozitif belirtilerden işitsel varsanı, yorum yapan sesler, görsel varsanılar, suçluluk ya da günahkarlık sanrıları, büyüklük sanrıları, dinsel sanrılar, kontrol edilme sanrıları, düşünce okunması, düşünce sokulması ve düşünce çekilmesi sanrılarının daha yüksek oranda görüldüğü saptandı. Ciddi çocukluk çağı travma öyküsü olanlarda, olmayanlara göre; negatif belirtilerden kısıtlı duygulanım, duygusal alanda daralmanın ve eksiklik sendromunun daha düşük oranda görüldüğü tespit edildi. Ciddi çocukluk çağı travma öyküsü olanlarda major depresif bozukluk ve antidepresan kullanımı öyküsünün daha fazla olduğu saptandı. Çalışmamızda CTQ-28 toplam puanı ile WHOQOL-BREF-TR fiziksel, psikolojik, sosyal ve çevre alanı arasında negatif korelasyon olduğu tespit edildi. Sonuç: Çocukluk çağı travma öyküsü olan hastalarda, hastalığın daha kötü seyrettiği, pozitif belirtilerin ve depresif bozukluğun daha sık görüldüğü, çocukluk çağı travma öyküsü olmayan hastalarda eksiklik sendromunun daha fazla olduğu tespit edildi. Bu bulgular doğrultusunda ciddi çocukluk çağı travma yaşantılarının yaşamın ilerleyen dönemlerinde gelişen şizofreni hastalığının kliniği ile ilişkili olduğu söylenebilir.
Koleksiyonlar
- Öksüz Koleksiyonu [226]