Melanositik nevüs ve malign melanom tanısında kullanılan immünohistokimyasal belirleyicilerin karşılaştırılması / Behice Hande Erenler; Danışman Levent Yıldız
Özet
Mlign melanom tanısında kullanılan S–100, HMB45, MART–1/Melan-a ve MİTF immünohistokimyasal belirleyicilerinin, benigg ve malign melanostik lezyonlarının ayırıcı tanısındaki yerini ve malign ve benign ayırımında kullanılan kovansiyonel histomorfolojik bulguları araştırmak.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalında 2000–2008 yılları arasında tanı almış 32’si malign melanom (15 nodüler mailgn melanom, 13 yüzeysel yayılan malign melanom, 4 akral lentijinöz malign melanom), 27’si displastik nevüs (5 "junctional" displastik nevüs, 22"compound" displastik nevüs ) ve 20’si intradermal nevüs olmak üzere toplam 79 olguya ait hematoksilen eozin kesitleri retrospektif olarak incelendi. Uygun bloklar seçilerek S–100, HMB45, MART–1/Melan-A ve MİTF ile immünohistokimyasal çalışma yapıldı. Tümörlü alanlarda S–100, HMB45 ve MART–1/Melan-A için sitoplazmik, MİTF için nükleer boyanma dikkate alınarak, boyanma şiddeti ve boyanma yaygınlığı skorlandı. Bu iki skorun toplamından elde edilen bileşik immünohistokimya skoruna göre, boyanma negatif (0–1), zayıf (2), orta (3) ve kuvvetli (4–5) olarak derecelendirildi. Ek olarak S–100 boyanan olgularda yamasal/yaygın, HMB45 boyananlarda lezyon bazaline doğru güçlenen boyanma paterni araştırıldı. Ayrıca tüm olgulara ait hematoksilen-eozin kesitleri simetri, melanositlerde yuva oluşumu, epidermal yayılım (pagetoid ve lentijinöz), maturasyon, lezyon derininde mitoz, lezyon derininde pigment ve lenfositik infiltrasyon (tümöre infiltre lenfosit ve tümör çevresinde bant tarzında infiltrasyon) varlığı açısından incelendi.İmmünohistokimyasal değerlendirme sonucunda elde edilen bileşik histokimya skorlarının karşılaştırılmasında, S–100 ve HMB45 için istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu. Nodüler malign olgularında S–100 skor ortancasının 4 olması ve intradermal nevüs olgularında HMB45 skor ortancasının 0 olmamasının, istatistiksel olarak anlamlı farka neden olduğum saptandı. MART–1/Melan –A ve MİTF ile immünohistokimyasal değerlendirmede, istatistiksel olarak, anlamlı fark bulunmadı. Elde edilen veriler bu dört immünohistokimyasal belirleyicinin duyarlılık ve özgüllük, S–100 için %93,8 - %4,3, HMB45 için %93,8 - %44,7, MART–1/Melan-A için %87,5 - %8,5 ve MİTF için %25 - %59,6 olarak bulundu. S–100 boyanma paterni değerlendirildiğinde, istatistiksel olarak anlamlı fark yaratacak şekilde, S–100 ile yamasal boyanma gösteren olguların %88,9’unun malign; yaygın boyanma gösteren olguların %66,7’sinin benign olgulardan oluştuğu görüldü. HMB45 ile lezyon bazaline doğru güçlenen boyanma paterni ise sadece malign olgularda gözlendi, benign olgularda bu bulguya rastlanmadı. Hematoksilen-eozin kesitlerinde konvansiyonel histomorfolojik bulguların araştırılmasında, maturasyon, sadece benign olgularda; epidermal yayılım, lezyon derininde mitoz ve tümöre infiltre lenfosit varlığı ise sadece malign olgulara saptandı. Simetri ve melanositlerde yuva oluşumu daha çok benign olgularda; lezyon derininde pigment ve tümör çevresinde bant tarzında lenfositik infiltrasyon varlığı daha çok malign görüldü. S–100, HMB45 ve MART–1/Melan-A’nın melanositik tümörleri tanımada duyarlılığı yüksek, kıymetli belirleyiciler olduğu ve HMB45’in test edilen diğer belirleyicilere göre benign/malign melanositik tümör ayırımında ön planda yer alabileceği saptandı. İmmünohistokimyasal boyanma/boyanmama kadar, S–100 ve HMB45’in sergilediği boyanma paterni ile hematoksilen eozin kesitlerdeki belli histomorfolojik parametrelerin değerlendirilmesinin, melanositik kökenli bir lezyonun benign/malign karakterine karar vermede yardımcı bulgular olabileceği sonucuna varıldı.
Koleksiyonlar
- Öksüz Koleksiyonu [226]