Crowe tip 3 ve tip 4 gelişimsel kalça displazisi zemininde gelişen koksartrozlarda total kalça protezi uygulamalarımız / Bülent Köksal; Danışman Nedim Karaismailoğlu
Özet
Ülkemizde standart total kalça protezi (TKP) uygulamalarındaki artışa paralel olarak kalça displazili veya çıkıklı olgularda da TKP uygulamaları artmıştır. Bu çalışmada crowe tip 3-4 gelişimsel kalça displazisine sekonder osteoartrit gelişen hastaların , total kalça protezi ile tedavisinin orta ve kısa dönem sonuçları değerlendirildi.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Travmatoloji Kliniği’nde Mayıs 2000 – Mayıs 2008 tarihleri arasında yüksek kalça çıkıklı toplam 88 hastaya uygulanan TKP retrospektif olarak değerlendirildi. Son kontrolü yapılabilen 79 hastanın 99 kalçası çalışmaya dahil edildi. Hastalarımızın 6 sıerkek (%7,6), 73’ ü kadın (%92,4) idi. Hastaların ameliyat edildikleri sıradaki yaşları ortalama 43,7 (22-66 yaş) olarak hesaplandı. Yirmiyedi hastada (%34,2) sağ kalçaya, 32 hastada (%40,5) sol kalçaya ve 20 hastanın da (%25,3) her iki kalçasına artroplasti uygulandı. Hastalar ortalama 49,5 ay (10- 105 ay) takir edildi. Doksan dokuz kalçanın 64’üne (%64,6) posterolateral yaklaşım ,35’ine (%35,4) lateral yaklaşım tercih edildi.Postoperatif olarak 1,5. 3, 6. 12. aylar ve daha sonra yılda 1 kontrole çağrılan olguların sonuçları klinik olarak haris skalasına , radyolojik olarak ise Callagan ve Engh kriterlerine göre değerlendirildi.Sonuçlar klinik ve radyolojik olarak değerlendirildi. Crowe sınıflamasına göre 99 kalçanın 37 (%37,4) tanesi Crowe tip3, 62(%62,6)tanesi Crowe tip4 kalçadan oluşuyordu. Ekstremiteler arası ortalama boy farkı ameliyat öncesinde 3,8 cm (dağılım 0-8 cm, ± 1,6), son kontrolde 1 cm (dağılım 0-4 cm, ±0,9) bulundu. Kırkdokuz (%49,5) kalçada trokanterik osteotomi yapıldı. Trokanterik osteotomi ve subtrokanterik osteotomi yapılan tüm hastalarda , asetabulum gerçek yerine indirildi. Otuzbeş (%35,4) kalçada hiçbir kısaltma uygulanmadı.Doksandokuz kalçada büyük trokanterin proksimalden distale indirilme miktarı ortalama 37,06 mm (10 – 103 mm ±19,8), kalça rotasyon merkezinin indirilme miktarı 37,5 mm (dağılım 8-78 mm ±14,6), medializasyon miktarı ise 24,2 mm (dağılım 2 – 46 mm ±9,8), olarak tespit edidi.Otuzbir olguda (%31,3) femur başından alınan otogreft asetabulumun superolateraline yerleştirildi. Greftin asetabulumu örtme yüzdesi %20-48 arasında olmakla birlikte ortalama %29,6 (±7,2) olarak hesaplandı.Trokanterik osteotomi yapılan 49 kalçanın 11 (%22) tanesinde nonunion oluştu. Dokuz(%9) hastada (biri hariç) geç dönem dislokasyon gelişti. İntraoperatif olarak 11 (%11,1) vakada femurda fissür meydana geldi. İki (%2,02)hastada femurda aseptik gevşeme nedeniyle 3. ve 4. yıllarda revizyon uygulandı. Bir (%1,01) hastanın da asetabulumuna aseptik gevşeme nedeniyle 3. yılında asetabular revizyon uygulandı.Ameliyat öncesi ortalama 41,3 (±7,1) olan Haris skoru ameliyat sonrası ortalama 87,3(±9,9) olarak bulundu. Buna göre olguların 69’unda (%69,7) mükemmel ,22’sinde (%22,2) çok iyi , 6’sında (%6,1)iyi ve 2’sinde ise (%2) orta sonuç elde edildi.Gelişimsel kalça displazisi veya çıkığı olgularında uygulanan total kalça protezi sonuçları oldukça yüz güldürücüdür. Klinik olarak postoperatif haris kalça skoru değerlendirmesinde ; normalden çok az hareket genişliği , merdiven çıkarken trabzana tutunma , ayakkabı ve çorap giyebilme skorunda düşüşe sebep olurken , hastaların büyük çoğunluğunda haris değerlendirme cetvelinin esasını oluşturan ağrı , yürüme , etkinlik, sdeformite ve hareket genişliğinden oluşan kriterlerin hepsinde önemli oranda puan artışı sağlar.ANAHTAR KELİMELER: gelişimsel kalça displazisi, artroplasti, osteoartrit, femoral kısaltma osteotomisi, Trokanterik osteotomi