Yumuşak doku sarkomlarının değerlendirilmesi ve prognozu etkileyen faktörler / Murat Bölükbaşı; Danışman Nevzat Dabak
Özet
Yumuşak doku sarkomları mezenkimal orjinli tümölerdir. Klinik ve biyolojik açıdan heterojen bir tümör grubunu oluştururlar. Histolojik alt türlerin çeşitliliğine rağmen çok sayıda ortak klinik ve patolojik özellik taşırlar. Ortalama olarak erişkin malignitelerinin %1 ini pediatrik malignitelerinin %7-15 ini oluştururlar. Hemen her anatomik bölgede görülebilmekle birlikte yumuşak doku sarkomlarının yaklaşık %50 si extremitelerde yerleşim gösterir. Etyolojide bir çok predispozan faktör tanımlanmakla birlikte patogenezde tek bir neden değil çok sayıda çevresel ve herediter faktörün etkili olduğu düşünülmektedir. Radyolojik inceleme tümör lokalizasyonunun tespitinde evrelemede biyopsilweri yönlendirmede ve tanı koymada kritik öneme sahiptir. Tru-cut iğne biyopsisi yumuşak doku sarkomlarının tanısı için tercih edilen biyopsi tekniğidir. Geniş rezeksiyonlar ve radyoterapi ile lokal nüksün kontrolünde ilerleme sağlanmıştır. Ancak olumsuz prognostik faktörlere sahip yumuşak doku sarkomu olan hastalarda yüksek metestaz ve ölüm oranları önemli bir sorun olarak devam etmektedir.Bu çalışmada kliniğimizde tedavi ve takipleri yapılan yumuşak doku sarkomlarının klinik ve radyolojik olarak değerlendirilmesi ile prognozu etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlandı. Haziran 1987 ile haziran 2007 yılları arasında OMÜ ortopedi ve travmatoloji ABD yumuşak doku sarkomu tanısıyla takip ve tedavisi yapılan 152 hastadan 122 sinde yeterli izlem verilerinin olduğu tespit edildi ve bu 122 hasta retrospektif olarak değerlendirildi.Elde edilen sonuçlara göre hastalarda erkek/kadın oranı 1.1/1, ortalama yaş 48.4±16.7 idi. En sık görülen histopatolojik alt gruplar %23 oranında malign fibröz histiyositom(MFH), % 21,3 liposarkom ve %10,7 rabdomiyosarkom(RMS) olarak bulundu. Hastaların %57,4 ü primer vaka ,%42,6 sı isebaşka merkezlerde tedavi sonrası nüks ile başvuran hastalardı. Hastaların başvuru süreleri 14,6±31,3 aydı. %98,4 oranında kitleler derin yerleşimli, %93,5 oranında tümör çapları 5 cm den büyük ve %31,1 büyük damar sinir ve kemik komşuluğunda olduğu görüldü. Tru-cut iğne biyopsisi ile %84 doğrulukla sarkom tanısı konulup %98,8 oranında alınan materyal tanı konulabilmesi için yeterli görüldü. Çalışmamızda düşük/orta dereceli tümörler %32,7 yüksek dereceli tümörler ise %67,3 oranında görüldü. Tümörlerin evrelenmesinde evre 1 %29,2 evre2 %5,3 evre3 %35,4 evre 4 %30 oranında tespit edildi.Cerrahi tedavi olarak hastalara %96 oranında extremite koruyucu cerrahi uygulanmış olduğu görüldü. Uygulanan cerrahi sonrası %70,5 oranında cerrahi sınırlarında tümör görülmemişti. Cerrahi tedavi ile birlikte hastalara %4,1 ine neoadjuvan radyoterapi, %91 ine adjuvan radyoterapi , %37,7 sinde ise metastazları nedeniylşe kemoterapi uygulandı. Hastaların takiplerinde %32 sinde lokal nüks, % 23,7 sinde uzak organ metastazları görüldü. Tüm hastaların %27,9 unda başvuruda uzak organ metastazı vardı. Çalışmaya alınan vakaların %43,3 takipte iken %56,6 sı ölmüştü. Primer olarak başvuran hastaların ortalama sağkalım süreleri 65,2 ay iken başka merkezlerde ameliyat sonrası nüks ile başvuran olguların ortalama sağkalım süreleri 55,7 aydı. Sık görülen alt grupların değerlendirilmesinde mfh için ortalama sağkalım süresi 39,4 ay liposarkom için 96 ay ve rms için ise 38,4 aydı. Genel olarak hastaların ortalama takip süresi 37,9±31 ay ortalama sağkalım süresi ise 61,5 aydı. Sağkalım oranları değerlendirildiğinde olguların bir yıllık sağkalım oranı %92,6 üç yıllık sağkalım oranı %56,1 ve beş yıllık sağkalım oranı %32,3 olarak saptandı.Lokal nüks gelişimine etkili faktörler derin yerleşiml uygulanan cerrahi yöntem , adjuvan radyoterapi ve negatif cerrahi sınır olarak bulunmuştur. Metastaz gelişiminde etkili faktörler histopatolojik alt grup tümör dercesi , tümör evresi, cerrahi tedavinin şekli, cerrahi sınır durumu, radyoterapi uygulanması, lokal nüks gelişmesidir. Genel sağkalıma etkili faktörler histopatolojik alt grup, metastaz gelişmesi ve tümör evresidir.Sonuçta prıognozu etkileyen değişkenler; histopatolojik alt grup, tümörün derinliği, derce ve evresi, uygulanan cerrahi yöntem, cerrahi sınırın durumu, radyoterapi uygulanması, lokal nüks gelişmesi, başvuru anında metastaz olması ve takipleri anında metastaz gelişmesidir.Yumuşak doku sarkomlarının tanısındaki gecikme ve tedavisindeki yetersizlik hastaların beklenen yaşam sürelerinde olumsuzluklara neden olmaktadır. Özellikle ortopedik onkoloji ile uğraşan kliniklerde prognostik faktörlerin belirlenmesinde hastaların beklenen yaşam sürelerine olumlu katkıları olacağı sonucuna varıldı.ANAHTAR KELİMELER: yumuşak doku sarkomları, extremite, kombine tedavi, cerrahi tedavi, prognostik faktörler, sağkalım