Kalça çevresi yumuşak dokularda östrojen reseptörü ve mekanoreseptör varlığının histopatolojik olarak araştırılması / Engin Eren Desteli; Danışman Birol Gülman
Özet
Gelişimsel Kalça Displazisi’nin (GKD) etiyolojisinde kalça eklemi çevresinde yumuşak doku laksitesi artışı önemli faktörlerden biridir. Eklem kapsülünde laksiteye sebep olduğu öne sürülen etken; östrojen hormonudur(57,66,78,87,90). Bu hormonun etki mekanizmasının, intraselüler östrojen reseptörleri aracılığı ile olduğu bilinmektedir. Bu etki sonucunda östrojen, yumuşak dokularda, kollagenin yapısını değiştirir ve miktarını azaltır. İlgili dokularda östrojen reseptörlerinin gösterilmesi, östrojenin etiyolojideki rolünü ortaya koyan önemli bir kanıt olarak kabul edilmiştir. konu ile ilgili kaynaklar incelendiğinde insan kalça eklem kapsülünde östrojen reseptörlerinin araştırıldığı bir çalışmaya ulaşılmadı.Kalça eklemindeki önemli yumuşak doku komponentlerinden biriside ligamentum terestir(LT). fonksiyonu tam olarak anlaşılmamış olan LT ile ilgili yapılmış olan histopatolojik çalışmalar birbirinden farklı sonuçlar ortaya koymuştur. Ve sayıca sınırlıdır. LT te mekanoreseptörlerin varlığının gösterilmesi konusu da açıklığa kavuşmayan konulardan biridir. Bu çalışma GKD nin etyolojisindeki hormonal komponentin daha açık olarak ortaya konulması ve kalça çevresindeki önemli yumuşak doku komponentlerinden olan LT nin öneminin ve fonksiyonunun daha iyi anlaşılması amacıyla yapıldı.Mart 2008- Temmuz 2008 tarihleri arasında, 19 mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Gelişimsel Kalça Displazisi için açık redüksiyon ve Salter İliak Osteotomisi uyhuladığımız 15 hastadan ve üniversitemiz Patoloji Laboratuvarına getirilen , maternal sebeplere bağlı olarak intrauterin ex olmuş ve herhangi bir konjenital anomalisi olmayan 15 fetüsten kalça eklem kapsülü ve LT örnekleri alındı.Örnekler, kalça eklem kapsüllerinin anteriorundan yaklaşık 1×1 cm.lik tam kat olarak, LTler ise total eksize edilerek alındı ve spesmen olarak Üniversitemiz Histoloji Laboratuvarına gönderildi ve GKD’Lİ ve kontrol grubu olarak iki ayrı gruba ayrıldı. Daha sonra bu iki grup da kalça eklem kapsülü ve LT leri ayrılarak toplam 4 grup oluştutuldu.Östrojen reseptörleri ve mekanoreseptörler için kullanılacak olan immünohistokimyasal antikorların pozitif ve negatif kontrolleri yapıldı. Daha sonra östrojen reseptörü ve mekanoreseptör varlığı açısından immünohistokimyasal östrojen reseptör antikorları ve S-100 antikorları kullanılarak örnekler incelendi. Hem Gelişimsel Kalça Displazisi olan gruptan hemde kontrol grubundan alınan kalça eklem kapsülü ve LT örneklerinde nükleer boyanan östrojen reseptörleri ile bağ dokusu hücreleri sayıldı ve tüm örneklerimiz için östrojen reseptör sayıları, bağ dokusu hücre sayılarına oranlandı.Bulgular değerlendirildiğinde ; kontrol grubundaki LT örnekleri için östrojen reseptörü boyanma oranı %1.6 ±0.2 olarak kalça eklem kapsülü içinse % 1.3 ±0.2 olarak bulundu. Gelişimsel Kalça Displazisi olan gruptaki hastalardan aldığımız kalça eklem kapsülü ve LT örneklerindeki östrojen reseptörü oranları ise sırasıyla %2.0 ±0,3 ile 2.5 ±0.3 olarak bulundu. GKD li hastalardan alınan örneklerdeki östrojen reseptörü oranları hem LT hemde kalça eklem kapsülü örneklerinde kontrol gruptaki aynı örneklerden istatistiksel olarak anlamlı şekilde fazla olarak bulundu. Gruplar kendi içinde karşılaştırıldığında ise her iki grupta da LT lerdeki östojen reseptörleri, kalça eklem kapsülündekilerden daha fazla olarak bulundu. Mekanoreseptör için S-100 antikorları ile immünohistokimyasal boyama yapılan LT ve kalça eklem kapsülü örneklerinde tüm gruplarda Tip 4a serbest sinir sonlanmalarını gösterildi. Mekanoreseptörlerin diğer tipleri ise gösterilmedi.Sonuç olarak, östrojen reseptörlerinin miktarının GKD li gruptaki örneklerde daha fazla olmasının, östrojen, kendi reseptör sayısını artırması sonucu olduğu düşünüldü. LT de ve kalça eklem kapsülünde gösterilen Tip 4a mekanoreseptörler nosiseptif özellik taşırlar. Ağrı hissinin algılanmasında etkilidirler. Kalça eklemindeki yumuşak dokularda gösterilen östrojen reseptörlerinin, gelişimsel kalça displazisinin etyolojisinde öne sürülen hormonal komponentin etki mekanizması için önemli olduğu sonucuna varıldı. LT te mekanoreseptörlerin gösterilmesi ile de bu ligamentin fonksiyonlarının daha iyi anlaşılması için ileri çalışmaların yapılması gerektiği sonucuna varıldı.