Değişik prime solüsyonların serebral etkilerinin serum S-100ß protein ve bilişsel-kognitif testlerle değerlendirilmesi / Erkan İriz; Danışman Ferşat Kolbakır.
Özet
Açık kalp operasyonları sonrasında sserebral fonksiyon bozukluğuna bağlı nörolojik ve nöropsikolojik bozuklukların oluşması önemli bir morbidite ve mortalite sebebidir. Serebral disfonksiyonlardan büyük nörolojik defisitlerle seyredenlere literatürde %2-5 arasında rastlanmasına karşın hafif kognitif disfonksiyonla seyreden hastaların sıklığı ise %70'lere varmaktadır. S-100ß testi serebral dukkuda gelişen minumum hastalara karşı duyarlılığı yüksek bir biyokimyasal göstergedir. Klinik çalışmamızda ; HES solüsyonunun kullanıldığı hasta grubu (Grup I) ile RL'ın kullanıldığı hasta grubu (GrupII)arasında preoperatif ve intraoperatif risk faktörleri , S-100ß değerleri ve bilişsel-kognitif testlerle karşılaştırma yapıldı. Grup I de preoperatif ve postoperatif devrelerde bilişsel-kognitif testlerden sadece sözel akıcıllık (insan) testinde anlamlı fark bulundu(p[0.05). Grup II'de ise preoperatif ve postperatif değerler karşılaştırıldığında ; sürekli beceri testi sözel akıcılık (insan), sözel akıcılık (hayvan) sözel akıcılık (insan-hayvan) go-no-go paradigması hesaplama ve soyut düşünce testlerinde anlamlı farklar tespit edildi.(p[0.05).S-100ßtestleri karşılaştırıldığında gruplar arasında 5. ve 24. saatler arasındaki değerlerde (grup II'de yükselme ,grup I'de düşme şeklinde gözlenen) anlamlı farklar tespit edildi.(p[0.05)Bu bulguların ışığı altında HES'in priming solüsyon olarak açık kalp cerrahisi uygulanan hastalarda serebral ve hatta diğer birçok organdaki ödeme bağlı disfonksiyonları azaltmak için RL solüsyonuna göre kullanılması daha uygun bir solüsyon olduğunu düşünmekteyiz.