Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorGül, Mustafa Kemal
dc.date.accessioned2020-07-22T10:11:59Z
dc.date.available2020-07-22T10:11:59Z
dc.date.issued1994
dc.identifier.urihttp://libra.omu.edu.tr/tezler/32509.pdf
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12712/32204
dc.descriptionTez (tıpta uzmanlık) –Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 1994en_US
dc.descriptionLibra Kayıt No: 32509en_US
dc.description.abstract%70 parsiyel hepatektomi yapıldıktan sonra karaciğerin geriye kalan kısmı şiddetli bir kompansatuvar fizyolojik hiperplazi aktivitesi göstererek yaklaşık 10 günde eski orijinal ağırlık ve fonksiyonuna kavuştuğu deneysel rat çalışmalarıyla gösterilmiştir. Postoperatif karaciğer rejenerasyonunun başlatılması, devam ettirilmesi ve sonlandırılmasında birçok pozitif ve negatif etkili trofik faktörün rolü olduğuna dair raporlar mevcuttur. Parsiyel hepatektomiden sonra saatler içinde bazı trofik faktörlerin (HGF, EGF, TGF-alfa vd.) serum konsantrasyonlarında belirgin bir artış olduğu ve bunu takiben hepatositlerde DNA sentezinin başladığı bildirilmiştir. Uzun etkili bi bir somatostatin analoğu olan oktreotid'in karaciğer rejenerasyonu üzerinde pozitif trofik etkileri olan hormonların yanısıra parsiyel hepatektomiden sonra serumda artan diğer pozitif trofik faktörleri de inhibe edebileceği dikkate alınarak uzun dönemde karaciğer rejenerasyonu üzerinde yapabileceği antiproliferatif etkiler araştırıldı. Çalışmaya 153-209 gr ağırlığında 24 adet yetişkin dişi albino rat alındı. Bütün ratlara 24 saat aç bırakıldıktan sonra eter anestezisi altında laparatomi ile %70 parsiyel hepatektomi yapıldı. Hayvanlar rastgele iki gruba ayrıldıktan sonra bir gruba SF (n=12), diğer gruba (n=12) 4,5 g/kg oktreotid 8 saatte bir subkutan 10 gün süre ile enjekte edildi. Onuncu günde tüm hayvanlar öldürüldü ve karaciğerleri çıkarıldı. Rejenere karaciğer ağırlıkları tartıldı ve rejenerasyon kriterlerine göre histopatolojik incelemeler yapıldı. Ortalama rejenere karaciğer ağırlığı oktreotid verilen grupta 7,04 +- 0,26 gr, kontrol grubunda ise 7,32 +- 0,25 gr idi. Rejenerasyon kriterleri yönünden yapılan histopatolojik incelemelerde de her iki grupta benzer sonuçlar bulundu. İstatistiksel olarak gerek rejenere karaciğer ağırlıkları gerekse histopatolojik rejenerasyon kriterleri dikkate alındığında oktreotik ve plasebo alan gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmadı. Elde edilen bu bulgular, oktreotid'in uzun dönemde karaciğer rejenerasyonu üzerinde önemli bir inhibitör etkisinin olmadığını düşündürmektedir.en_US
dc.format47 y. : şekil, tablo ; 30 sm.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherOndokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp Fakultesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectKaraciğer rejenerasyonuen_US
dc.subjectOktreotiden_US
dc.subject.otherTEZ TIP G971sen_US
dc.titleSomatostatin analoğu oktreotid'in (SMS 201-995) karaciğer rejenerasyonu ile ilişkisi / Mustafa Kemal Gül.en_US
dc.typespecialistThesisen_US
dc.contributor.departmentOMÜ, Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalıen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US]


Bu öğenin dosyaları:

DosyalarBoyutBiçimGöster

Bu öğe ile ilişkili dosya yok.

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster