Perkütan böbrek biyopsisi yapılan hastalarımızın retrospektif analizi / Mehmet Pala; Danışman Kuddusi Cengiz
Özet
Böbrek biyopsisi böbreğin parankimal hastalıklarının tanısında, takibinde ve tedavisinin belirlenmesinde son derece önemli bir tanısal yöntemdir. Klasik laboratuar incelemeleri ve radyolojik teknikler kullanılarak bir çok parankimal hastalığın tanısı konulabilmektedir. Ancak hiçbir görüntüleme metodu ya da laboratuar tetkiki ile histopatolojik tanı yapılamamaktadır. Bu nedenle, günümüzde böbrek biyopsisi tanı bakımından halen standart olarak kabul edilmektedir. Ultrasonografi(USG) eşliğinde yapılan perkutan böbrek biyopsisi(PBB) güvenle ve yaygın olarak kullanılmaktadır.(1,2) retrospektif yapılan bu çalışmada Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp fakültesi(OMUTF) İç Hastalıkları ve Nefroloji Kliniğinde Ocak 2006-Eylül 2009 yılları arasında böbrek biyopsisi yapılan ve klinik bilgilerine ulaşılabilen 246 hasta alındı. Hastalara ait demografik ve klinik bilgiler, biyopsi endikasyonları ve sonuçları hasta dosyaları ve otomasyon sisteminden incelenerek öğrenildi. Böbrek kitlelerinden malignite nedeniyle yapılan biyopsiler ve transplante edilen böbreğin değerlendirilmesi için yapılan biyopsiler ile klinik bilgilerine ulaşılamayan olgular çalışma dışı bırakıldı. Hastaların yaş, cinsiyet, endikasyon, sonuçlar, ve komplikasyonları karşılaştırıldı. Böbrek biyopsisi yapılan hastalarda en sık glomerüler hastalıklar(½74.8) tespit edildi. Primer GN oranı, sekonder GN’ ten daha yüksekti. Hastalarda en sık biyopsi endikasyonu nefrotik sendromdu. En sık histopatolojik tanı MPGN iken, en sık sekonder glomerüler hastalık nedeni ise amiloidoz idi. Çeşitli endikasyonlar ile biyopsi yapılan hastaların %8.9’una tanı konulamadı. Çalışmaya alınan böbrek biyopsilerinin tamamı değerlendirildiğinde %4.8’inde makroskobik hematüri, % 20.8 de perirenal hematom, bir hasta da(%0,4) kanama sonrası nefrektomi yapıldı, takiben DIC’e giren hasta öldü. Çalışmamızda komplikasyon oranları mevcut diğer çalışmalara göre yüksek bulundu. Sonuç olarak; merkezimizde 4 yıllık dönemde yapılan böbrek biyopsilerini retrospektif olarak incelediğimiz çalışmaların sonuçları, literatürdeki çok uzun süreli, çok merkezli ve geniş biyopsi serilerini içeren çalışmalar ile uyumludur. Böbrek biyopsisi ile tanı koyulan ve ülkemizde KBY’nin en önemli nedenlerinden olan glomerüler hastalıklarda güvenilir prognostatik bilgi için takip süresi çok uzun, çok merkezli ve prospektif araştırmalara ihtiyaç vardır.
Koleksiyonlar
- Uzmanlık Tez Koleksiyonu [191]