Kliniğimize başvuran tüberküloz hastalarının değerlendirilmesi / Birgül Çevik Resuloğlu ; Danışman Oğuz Uzun.
Özet
Tüberküloz, dünyada yaygın bir enfeksiyondur. Çalışmamızın amacı, 3. basamak bir merkez olan üniversite hastanemizdeki tüberküloz tanısı konan ve takip edilen hastaların klinik, radyolojik, mikrobiyolojik ve patolojik özelliklerini ortaya koymak ve eğer varsa 1. ve 2. basamak hastanelerle farklılık ve/veya benzerliklerini yayınlardan yararlanarak karşılaştırıp belirlemekti. Nisan 2004 ve Şubat 2007 tarihleri arasında bölümümüzde tanı alan veya diğer bölümlerden bize konsülte edilen hastaları prospektif olarak inceledik. Çalışmaya toplam 106 hasta alındı. Yaş ortalaması 39.8 (18-76), 51'i (%48.1) kadın, 55'i (%51.8) erkekti. Hastaların %13.2'sinde geçirilmiş tüberküloz öyküsü; %20.7'sinde çevresel tüberküloz maruziyeti vardı. Yetmişbir hastada (%66.9) pulmoner tüberküloz, 51'inde ise ekstrapulmoner tüberküloz (%48.1) saptandı. Ondokuzunda (%17.9) tüberküloz plörezi, 16'sında (%15.1) tüberküloz lenfadenit mevcuttu.Hastalarımızın %24.5'inde tüberküloza eşlik eden hastalık vardı. Diabetes mellitus %10.4'ünde (11 hasta) mevcuttu. Atipik radyolojik bulgular %52.8 oranında görüldü. Grubun 52'sine (%49) tanı için bronkoskopi uygulandı. Bunların 6'sından (%11.5) endobronşial lezyon izlendi. Sadece üçünden alınan biyopsilerin patolojisi tüberküloz ile uyumlu idi. Otuziki transbronşial biyopsiden 14'ünde (%43.7) tüberkülozla uyumlu olabilecek patolojik bulgular mevcuttu. Mikrobiyolojik değerlendirme için laboratuara gönderilen 43 balgam örneğinden 21'inde (%48.8) AARB pozitif, 33'ünde (%76.7) ise tüberküloz kültürü pozitifti. Laboratuara gönderilen 48 bronş lavajının 14'ünde (%29.2) AARB pozitif, 29'unda (%60.1) ise tüberküloz kültürü pozitifti. Ekstrapulmoner tüberküloz grubumuzda, birer tane tiroid, dil, mide, vokal kord, orat kulak, meme, sinovyal doku gibi nadir görülen tüberküloz vakaları da bulunmaktadır. Hastalarımızın %16.7'sinde tedaviye bağlı yan etkiler görüldü. En çok görülen yan etki %6.9 ile karaciğer enzim yüksekliği idi. Tesbit edilen diğer yan etkiler %3.9 oranında ototoksisite, %2 bulanık görme, % 2 cilt döküntüsü, yine aynı oranda ise hiperürisemi idi. Sonuç olarak, üniversite hastanesinde tanı konulan hastaların özellikle atipik radyolojik bulguları olan (%53), altta ciddi başka sağlık problemleri olan (%24.5) ve tanıda sadece bakteriyolojik inceleme değil bilgisayarlı toraks tomografisi gibi (%81.1) gelişmiş radyolojik yöntemler ve bronkoskopi gibi (%49) invaziv işlemlerin kullanılması gereken hastalar olduğunu saptadık.