Küçük hücreli akciğer kanseri tanısı alan hastalarımızın prospektif değerlendirilmesi / Tibel Tuna; Danışman M. Levent Erkan
Özet
Akciğer kanseri dünyada kanser ölümlerinin en önde gelen nedenidir. Küçük hücreli akciğer kanseri(KHAK) ise akciğer kanseri subtiplerinin en agrasif formudur. Tanı ve tedavide birçok yeni teknoloji ve kemoteröpatik ajan kullanılmasına rağmen hastalığın prognozunda çok az ilerleme sağlanabilmiştir.Bu prospektif çalışmada, kliniğimizin 1 Ocak 2005 ve 31 Ocak 2009 tarihleri arasında KHAK tanısı alan hastaların demografik ve klinik özellikleri, tanı alana kadar kaybedilen zamanı, evrelerini, tedavi, tedavi yanıtlarını, kemoterapi toksisitelerini, sağkalım sürelerini ve sağkalıma etki eden faktörleri ortaya koymayı amaçladık.Çalışmaya alınan KHAK ‘li 88 hastanın 82’si (%93.2)erkek, 6’sı (%6.8) kadındı. (E/K=14,7/1).Hastlar 65 yaş üzerinde yoğunlaşmış olup (%37,5), ortalama yaş 61,16±10,3 olarak bulundu. Hastaların %97,7’sinin sigara öyküsü vardı.Başvuru esnasında en sık öksürük (%77), daha sonra sırasıyla; halsizlik yorgunluk (%62), nefes darlığı (%60),kilo kaybı (%59), ekstratorasik ağrı(%37), hemoptazi(%29), göğüs ağrısı(%28) olarak tespit edildi.Hastalarımızın %78,4’üne bronkoskopik forseps biyopsisi ile tanı koyuldu. Bu hastaların 35’inde (%39,8) endobronşial kitleden biyopsi, 30’unda (%34,1) bronş biyopsisi ve 4 hastada da (%4,5) transbronşial iğne aspirasyonu (TBNA) ile tanıya ulaşıldı. Hastalarımızın 11’inde (&12,6) bronkoskopi normaldi.Hastalarımızın %39,2’si sınırlı, %60,7’si yaygın evre idi. Yaygın evrede en sık metastaz yeri karaciğer olarak tespit edildi(26 hasta,%31). Sırasıyla diğer metastaz yerleri 23 hastada (%27,4) kemik, 16 hastada (%19)beyin ve 9 hastada (%10,7) sürrenal idi.Hastalarımızın semptom başlangıcından kliniğimize başvurana kadar median 30 gün, başvurundan tanıya 10 kaybettikleri saptandı.Kliniğimizde tedavi alan 77 hastada ´´fıst line ´´ kemoterapi (KT) olarak sisplatin/karbopplatin ve etoposid (EP) aldı. Kemoterapi sonrası en sık görülen yan etki bulantı kusmaydı(49,4), bunu %22 ile alopesi ve %3,9 ile diyare izledi.´´First line´´ KT ‘ye bağlı grade 3-4 hematolojik toksisiteler, lökopeni 36 (%42,5), nötropeni 28 (%36), anemi 9 (%11,7),trombositopeni 11 (%14,3) hastada görüldü.EP KT’ si alan hastalarda tam ve parsiyel yanıt oranları sırasıyla %19,1 ve %44,1 idi. Stabil hastalık %8,8 ve progesyon ise %27,9 oranında bulundu.Progresyon ve direnç nedeniyle 25 hasta “second line “ tedavi olarak tek ajan irinotekan aldılar. İrinotekan tedavisi sonrası en sık yan etki bulantı-kusma (%28) idi. Bunu diyare izledi(%12). “second line” KT ye bağlı grade 3-4 hematolojik toksisitelerden ise 2 hastada (%8) lökopeni, 3 hastada (%12) nötropeni, 1 hastada (%4) anemi ve 1 hastada (%4) trombositopeni görüldü. “Second line” KT alan hastaların “second line” KT ye başladıktan sonraki mediyan sağ kalım süresi 106±34 gündü.Evreler arasında karşılaştırma yapıldığında ekstratorasik ağrı, kilo kaybı sıklığı, nötrofil sayısı, serum laktat dehidrogenaz (LDH), glutamik oksaloasetik transaminaz (AST) ve gamma gluamil transferaz (GGT) seviyeleri yaygın evrede anlamlı derecede yüksek bulundu.Hastalar 70 yaş üzeri ve 70 yaş altı olarak performans skorları, evreleri, sigara içme durumları, kemoterapi yanıt, yan etki ve toksisiteleri ve sağkalımları açısından değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark saptanamadı.Tüm tedavi alan hastaların median sağ kalım 355±30,8 gün olup, 6ve 12 aylık kümülatif sağkalımları sırasıyla %76 ve %44 tü. Sınırlı evrede median sağ kalım 416±47,2 gün, yaygın evrede 296±48,4 gün olarak hesaplandı. Univariate analizlerinde LDH yüksekliği, ECOG performans skoru (PS) nun 1 den büyük olması, hastalığın yaygın evrede bulunması, kilo kaybı bulunması kötü prognostik faktör olarak saptandı. LDH,PS,kilo kaybı ve hastalık evresinin dahil edildiği multivariate analizinde hastalık evresinin , PS nun 1in üzerinde olmasının ve LDH yüksekliğinin bağımsız kötü prognostik faktör olduğu sonucuna varıldı.Sonuç olarak, kadın hasta oranımızın dünya verilerine göre hala çok düşük olduğunu, KHAKnin sigara ile çok yakından ilişkili olduğunu, hastalarımızın başvuru süreleri ve tanı konulması için geçirdikleri sürelerin ülkemizdeki verilerden ve birçok batı ülkesinden kısa olduğunu , buna karşılık tedaviye cevap oranları ve yaşam sürelerinin dünya verileri limitleri içerisinde kaldığı ve alt sınırlara yakın olduğunu, 70 yaş ve üzeri hastaların KT yi tolere edebilme ve yaşam sürelerinin farklı olmadığını, irinotecan (“second line”) KTsi yan etkilerinin tolere edilebilir düzeyde olduğunu ve evre, PS, LDH nın bağımsız prognostik faktörler olarak kullanılabileceğini söyleyebiliriz.Anahtar Sözcükler: Küçük hücreli akciğer kanseri, kemoterapi, , toksisite, sağkalım