Deneysel peritonitte intraabdominal adezyon oluşumuna heparin, aprotinin ve sodyum sitratın etkilerinin araştırılması / Bülent Elçin
Özet
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Araştırma Merkezi ' nde ağırlıkları 180 - 260 gr arasında değişen 77 adet Swiss Albino rat üzerinde yapılan bu çalışmada karın içi yapışıklıklarının oluşumu üzerine heparin , aprotinin ve sodyum sitratın etkileri araştırıldı . Denekler fekal inokulum dışında hiçbir ajan verilmeyen kontrol grubu , intraperitoneal ve sistemik heparin verilen ( 1. ve 2. grup ) intraperitoneal ve sistemik aprotinin verilen ( 3. ve 4. grup ) ve intraperitoneal ve sistemik sodyum sitrat verilen ( 5. ve 6. grup ) gruplar olmak üzere 7 gruba ayrıldı . Kontrol grubu dışındaki deneklere operasyondan 1 saat önce ve postoperatif üç gün tek doz olmak üzere heparin ( 1 ve 2. gruba ) , aprotinin ( 3 ve 4. gruba ) ve sodyum sitrat ( 5 ve 6. gruba ) verildi . Ratlar 15 gün süre ile izlenildi . 15 . gün relaparatomi yapılarak karın içi yapışıklıkların yoğunluğu saptandı. 15 . günden önce ölen ratlara otopsi yapılarak karın içi yapışıklıkların yoğunluğu saptandı. Relaparatomi sırasında peritoneal kaviteden kültürler alındı. Sonuçlar adezyonların yoğunluğu , mortalite ve enfeksiyon açısından değerlendirildi . Kontrol grubunda adezyonların evre 3 ve evre 4 ' de yoğunluk kazandığı görüldü. Mortalite oranı % 40 dı. Alınan10 peritoneal kültürün sekizinde etken patojen üretildi. intraperitoneal heparin verilen ratlarda adezyonlar evre 1 ve evre 2 ' de yoğunluk kazanıyordu.Evre 3 ve evre 4 yoğğunllukta yapışıklık bu grupta hiç görülmedi . % 60 evre 1 , % 40 evre 2 yoğunlukta yapışıklığın olduğu bu grupta mortalite oranı % 10 idi . Alınan peritoneal kültürlerin ise sadece bir tanesinde etken patojen üredi . Sistemik heparin verilen grupta da sonuçlar intraperitoneal heparin verilen grup ile benzerlikler göstermekte idi. Sistemik heparin verilen grupta evre 3 ve 4 yoğunlukta yapışıklık görülmezken % 30 evre 1 , % 70 evre 2 yoğunlukta yapışıklık gözlendi . Bu grupta mortalite oranı % 10 idi . Alınan peritoneal kültürlerin ikisinde etken patojen üretildi . intraperitoneal aprotinin verilen grupta % 10 evre 1 , % 70 evre 2 , % 20 evre 3 yoğunlukta yapışıklık saptandı . Üç kültürde E.coli , ikisinde proteus üredi . Sistemik aprotinin verilen grupta % 20 evre 1 , % 50 evre 2, % 20 evre 3 , % 10 evre 4 yoğunlukta yapışıklık saptandı . Alınan kültürlerin altısında etken patojen üredi . Mortalite oranı intraperitoneal uygulama yapılanlarda % 10 , sistemik uygulama yapılanlarda ise % 20 idi . intraperitoneal sodyum sitrat verilen grupta % 20 evre 2 , % 50 evre 3 ve % 30 evre 4 yoğunlukta yapışıklık görüldü . Sistemik sodyum sitrat verilen grupta ise % 50 evre 2 , % 40 evre 3 ve % 10 oranında evre 4 yoğunlukta yapışıklık saptandı . Sodyum sitrat verilen her iki grupta da mortalite oranı % 30 olup altışar kültürde etken patojen üredi. Kontrol grubu ile heparin ve aprotinin verilen gruplar arasında anlamlı fark olduğu , kontrol ile sodum sitrat verilen gruplar arasında ise anlamlı bir farkın olmadığı saptandı . Sonuç olarak , yapmış olduğumuz deneysel çalışmayla peritonit modelinde gelişebilecek karın içi yapışıklıklarının hem intraperitoneal hem de sistemik uygulanan heparinle azaltılması yanı sıra heparinin morbidite ve mortalite üzerine de olumlu etkilerinin belirlendiği ve potansiyel risk taşıyan karın içi ameliyatlarında mini doz heparinin kullanılmaya değer bir yöntem olduğu kanısına varıldı .