Lozan anlaşmasından sonra ordunun yeniden düzenlenmesi / İ. Enis Ergin; Danışman Dursun Ali Akbulut.
Özet
Birinci Dünya Savaşı sonrası itilaf ve Yunan kuvvetleri Anadolu'yu kendi hesaplarına işgale girişmişlerdi. Ancak Türk halkı gelişmelere boyun eğmemiş, Gazi Mustafa Kemal Paşa ( Atatürk )'nın öncülüğünde ordusu ile bütünleşmiş ve başlattığı İstiklal Mücadelesi neticesinde işgalci güçleri kesin olarak mağlup etmişti. Bu zafer tarafları yeni bir anlaşma sürecine de götürmüştü. Barış görüşmeleri 20 Kasım 1922'de Lozan'da başlamıştı. Uzun ve yorucu müzakereler neticesinde uzlaşma sağlanabilmişti. 24 Temmuz 1923'de imzalanmış olan Lozan Anlaşması, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ve Türk milleti için bir başlangıç teşkil etmişti. Neticede Türk ordusu da Trakya ve Boğazlardaki küçük çaplı askerden arındırılmış bölgeler dışında tamamen serbest hale gelmişti.Barışa geçiş için izlenecek yolu ise Gazi Mustafa Kemal Paşa çoktan belirlemişti. Gazi'nin Nutuk'unda da dile getirdiği gibi temel esas " millet, cumhuriyetin bugün ve gelecekte bütün saldırılardan kesin ve ebedi olarak korunmasını istemektedir. Milletin isteği, cumhuriyetin denenmiş ve olumlu sonuçları görülmüş olan bütün esaslara biran önce ve tam olarak dayandırılması..." şeklinde özetlenebilir. Nitekim ordunun barış düzenine geçirilmesi yeni Türkiye devletinin Cumhuriyete geçiş süreci ile eş zamanlı icra edilmişti. Seferberlik kaldırılmış, ordu mevcutları azaltılmış, İstiklal Harbi esnasında teşkil edilip de fonksiyonu kalmamış karargahlar lağv edilmiş, personelin özlük hakları yeniden düzenlenmişti. Diğer yandan saltanat kaldırılmış, Cumhuriyet ilan edilmiş, Şer'iye Evkaf ve Erkanı Harbiye-i Umumiye Vekaletleri başkanlıklara dönüştürülmüş, askerin siyasetten uzak kalması için kanun yapılmıştı. Sayılan bu gelişmeler ile Türk ordusu yeniden düzenlenirken, bugünkü yapılanmasının ilk temelleri de atılmış oluyordu.