Sınıf II bölüm 2 anomalili erişkinlerde üst kesici dişlerin intrüzyonunun dentofasiyal yapılara etkisinin incelenmesi / Ali Bahadır Hor; Danışman Selim Arıcı.
Özet
Bu çalışmanın amacı iki farklı intrüzyon arkı olan UtilityArk'ın ve Connetticut İntrüzyon Ark'ın (CIA) sınıf II bölüm 2 maloklüzyonun tedavisinde kullanılmasıyla elde edilen sonuçları değerlendirmek ve arkların etkinliklerini birbirleriyle karşılaştırmaktır.Büyüme atılım dönemini tamamlamaış ve en az 4 mm derin kapanışa sahip 26 birey (21 bayan, 5 erkek) çalışmaya dahil edilmiştir.13'er kişilik 2 çalışma grubu oluşturulmuş ve tedaviye doğrudan kesici diş intrüzyonu ile başlanmıştır.İntrüzyondan hemen önce ve sonra alınan lateral sefalometrik radyograflar ve standart periapikal filmler ölçümlerin yapılması için kullanılmıştır.Lateral safalogramlar üzerinde açısal ve doğrusal ölçümler yapılarak iskeletsel ve dişsel değişiklikler ; standart periapikal radyograflar üzerinde ise doğrusal ve alansal ölçümler yapılarak kök rezorpsiyonu incelenmiştir.Bunun yanında yeni bir periapikal film standardizasyon tekniği ve kök rezorpsiyon miktarını belirleme yöntemi tanıtılmış ve bu çalışmada kullanılmıştır.Grup içi ve gruplar arası karşılaştırmalarda parametrik ve non-parametrik analiz yöntemleri ile korelasyon ve regresyon testleri %95 güvenilirlik sınırları içerisinde kullanılarak istatistiksel olarak anlamlı olan farklar araştırılmıştır.Her iki intrüzyon arkının da başarılı bir şekilde üst kesici dişleri intrüze ettiği gözlenirken arkların intrüzyon etkinlikleri arasında önemli bir fark olmadığı görülmüştür.Derin kapanışın açılmasına üst kesici diş intrüzyonuyla beraber alt ve üst kesici dişlerin protrüze olmasının ve az miktarda da olsa alt çenenin aşağı-geri rotasyonunun katkıda bulunduğu belirlenmiştir.Üst birinci büyük azının direnç merkezi referans alındığında dişte önemli bir ekstrüzyon gözlenmiştir ; ancak arkaya devrilmeden dolayı mesio-bukkal tüberküllerin özellikle CIA kullanılan bireylerde önemli oranda sarktığı tespit edilmiştir.Ayrıca CIA'ın az da olsa sagittal ankraj kaybına neden olduğu bulunmuş ve tdavi planı yapılırken bu durumun göz önünde bulundurulması gerektiği düşünülmüştür.İntrüzyon arklarının benzer şartlar altında birbirlerine yakın derecede kök rezorpsiyonuna neden olduğu sonucuna varılmıştır.