Kestanelerde değişik aşı yöntem ve zamanlarının aşılı fidan üretimi üzerine etkileri / Ümit Serdar; Danışman Arif Soylu.
Özet
Bu araştırmanın amacı Karadeniz Bölgesinde kestanenin aşı ile çoğaltılmasında en uygun aşı zaman ve yöntemini belirlemektir.Deneme , 1996-1997 yıllarında Sinop, 1997-1999 yıllarında Samsun'daki fidanlıklarda yürütülmüştür. Araştırmada üç aşı yöntemi (t,tersT ve dilcikli), iki kestane tipi (SA 5-1 ve SE 21-9) , ilkbahardan sonbahara kadar 8 aşı dönemi , farklı anaçlar (SA 5-1, Düzce'den getirilen çöğürler, 554-14) ve tüplü ve tüpsüz fidan üretim teknikleri kullanılmıştır. En uygun aşı zaman ve yöntemini belirlemek amacıyla aşı başarısı ve fidan gelişimleri saptanmıştır. Diğer taraftan, aşı birleşme yerlerinden değişik zamanlarda alınan örneklerde anatomik incelemeler yapılmış, kullanılan anaç ve kalemler arasındaki aşı uyuşma durumları da saptanmıştır. Araştırmada tüplü fidan üretiminde en yüksek aşı başarısı sürgün aşı dönemlerinden amaçlar yapraklandıktan sonra yapılan (2-13 Mayıs) ters Taçısından elde edilmiştir. Bu dönemde yapılan aşılarda aşı tutma oranları yıllara göre %78.8-86.3, aşı sürme oranları %74.1-79.7arasında değişmiştir. Bazı yıllar ve çeşitlerde bu oranlar %90-100'e ulaşmıştır. Bu dönemde yapılan ters T açısında aşı başarısı çok yüksek olmasına rağmen fidan gelişimleri zayıf olmuştur (12.9-18.3 cm boy).Arazideki çöğürlerde en iyi aşı başarısı (%77.6) ve fidan gelişimi (%70.8 cm aşı sürgünü boyu) dilcikli aşının ilkbaharda anaçlarda kabuğun odundan ayrıldığı dönemde yapılmasıyla elde edilmiştir. Aşı yerlerinde yapılan anatomik incelemelerde aşılamadan iki ay sonra , yeni kambiyum, ksilem ve floem dokularının oluştuğu ,ancak kambiyal birleşmenin kesintisiz şekilde kurulabilmesi için en az 12 ay süreye ihtiyaç olduğu belirlenmiştir. Denemede 554-14 anacı kullanıldığında bazı aşılarda aşı yerlerinde anormallikler ve fidanlarda kurumalar gözlenmiştir. Yapılan incelemelerde 554-14 anacının SE 21-9 ile iyi uyuşabildiği halde , SA 5-1 ile uyuşabilirliğinin zayıf olduğu , bu kombinasyonda uyuşmazlığın olabileceği belirlenmiştir.