Servikal bölgede uygulanan farklı restorasyonların kenar sızıntısı
Abstract
Dişlerin servikal bölgelerinde görülen çürük lezyonların yarattığı en büyük problem hekimin hangi restoratif materyal ile doldurması gerektiğidir. Bu bölgede mine dokusunun çok az veya hiç olmaması, spesifik bir kavite açılımının yapılamaması bazı restoratif materyallerin kullanımını baştan engellemekte ve servikal bölgenin tedavisini sevimsiz hale getirmektedir. Çalışmamızda bu bölgede kullanılabilecek farklı restoratif materyalleri ve bu materyallerin otopolimerizan kompozit ile kombine kullanımları kıyaslanmak istendi. Otopolimerizan kompozitin polimerizasyon sırasında kavite duvarına doğru büzülme göstermesinin sızıntıyı azaltacak bir unsur olacağı düşünüldü, fakat örneklerde en fazla sızıntı otopolimerizan kompozitin kaide olarak kullanıldığı dişlerde tespit edildi. Sonuç olarak servikal bölgede sızıntı açısından kompozit ve kompomer arasında istatistiki anlamda farklılık çıkmadı, fakat servikal bölgede restorasyon maddesi olarak kompomerin kompozite tercih edilebileceği fikrine varıldı. The main problem for the cervical region's caries lesion is which restorative material can be used by the dentist. Cervical region has a thin enamel tissue or is not existed. And there isn't a spesific cavity design so restorating that kind of cavities is undesirable. In our study we aimed to compare different materials (composite and compomer) with each other and by applying self cured composite resin. Self cure composite shrinkages toward the cavity walls so leakage may be less problem. But the specimens of the self cured teeth showed a high degree of leakage. As a result there was no statistical difference of leakage between composite and compomer but we decide to use compomer at that kind of lesions
Source
Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi DergisiVolume
11Issue
2URI
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRNME1qazU=https://hdl.handle.net/20.500.12712/9695