Ab sürecinde diyanet işleri başkanlığı: Özerklik ve temsil sorunu bağlamında bir değerlendirme
Abstract
AB süreci Türkiye’yi hemen her alanda etkileyen önemli bir faktördür. Özel- likle Kopenhag kriterleri bağlamında AB’ye uyum süreci ile birlikte demok- rasi ve insan hakları alanında ortaya çıkan gelişmeler, bazı toplumsal talep- leri de beraberinde getirmektedir. Bu taleplerden birisi de hiç şüphesiz din hizmetleri ve din eğitimi alanındaki taleplerdir. Özellikle din hizmetleri bağlamındaki talepler Diyanet İşleri Başkanlığının yapı ve işleyişinden, sun- duğu hizmetlere kadar birçok alanda, kurumu tartışmaların odağı haline getirmektedir. Nitekim bu durum AB Komisyonu tarafından aday ülkeler için hazırlanan yıllık ilerleme raporlarına da yansımaktadır. Bu makalede, AB sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığı üzerine yapılan tartış malara değinilmektedir. Bu tartışmalar çerçevesinde ilk olarak kurumun özerkliği konusundaki ele alınmakta, ardından temsil sorunu ile ilgili tar- tışmalara yer verilmektedir. Son olarak da yaşanan tartışmaların, AB mük- tesebatı bağlamında bir değerlendirmesi yapılmaktadır. The process of European Union (EU) is an important factor which has an effect on Turkey almost in every area. The developments appeared in area of democracy and human rights with adaptation process of the EU, espe- cially in the context of the Copenhagen criteria, bring also some social de- mands. One of these demands appears undoubtedly in the areas of religious services and religious education. Demands in especially religious services‘ area bring Presidency of the Religious Affairs into focus of the debates in many areas from its structure and functioning to services given by it. In fact, this situation has been reflected in the yearly progress reports issued by the EU Commission. This article examines some discussions on the Presidency of Religious Af- fairs in the process of the EU. In this context, firstly it deals with institu- tional autonomy of Presidency; secondly it evaluates its representative problems. Lastly, it tries to evaluate the debates in the context of the EU acquis.
Source
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi DergisiVolume
0Issue
31URI
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRVeE56VXdNQT09https://hdl.handle.net/20.500.12712/8838