Fındık zurufu içerikli yetiştirme ortamlarının lentinus edodes mantarının gelişim, verim ve kalitesi üzerine etkileri / Elif Özçelik; Danışman Aysun Pekşen.
Abstract
Bu çalışma fındık zurufu içerikli ortamların kontrollü üretim odası koşullarında Lentinus edodes (Berk.) Sing. mantarının gelişim, verim ve kalitesi üzerine etkilerini belirlemek amacıyla Aralık 2003-Ağustos 2004 döneminde yürütülmüştür. Çalışmada talaş:kepek:darı (3.2:0.4:0.4) ve talaş:saman:kepek (2.4:0.8:0.8) ortamları kontrol olarak kullanılmıştır. Fındık zurufu:saman (1:3, 1:1 ve 3:1), fındık zurufu:saman:kepek (3:0.6:0.4), fındık zurufu:talaş (1:3, 1:1 ve 3:1), fındık zurufu:talaş:kepek (3:0.6:0.4) karışımları ve yalnız fındık zurufundan hazırlanan yetiştirme ortamları ile kontrol ortamları karşılaştırılmıştır. Yetiştirme ortamlarının sterilizasyon sonrası pH, nem, kül, C, N, mineral madde miktarları ve C/N oranları belirlenmiştir. Yetiştirme ortamlarının misel gelişim oranları, misel gelişim ve ilk hasat süreleri, verim, biyolojik etkinlik oranları ile elde edilen mantarların morfolojik ve bazı kimyasal özellikleri tespit edilmiştir.Kontrol ortamları ile talaş karışımlarından hazırlanan ortamların misel gelişim sürelerinin daha kısa olduğu bulunmuştur. İlk hasada kadar geçen süre önemli derecede 1FZ:3T ortamında (129 gün), diğer ortamlara (77.00-95.33 gün) göre daha uzun bulunmuştur. En yüksek verim ve biyolojik etkinlik oranı 2.4T:0.8S:0.8K kontrol ortamından (sırasıyla 233.92 g/1 kg ortam ve %87.73) elde edilmiştir. En düşük verim ise aralarında istatistiksel fark bulunmayan FZ, FZ:T (3:1), FZ:S (3:1) ve FZ:T (1:3) (sırasıyla 169.24, 154.02, 153.33 ve 150.77 g/ 1 kg ortam) ortamlarında tespit edilmiştir. En düşük biyolojik etkinlik fındık zurufunun tek başına kullanıldığı ortamda (%43.73) bulunmuştur. Fındık zurufundan hazırlanan ortamların biyolojik etkinlik oranları arasında istatistiksel fark bulunmadığı ve %48.72 - 62.24 arasında değiştiği belirlenmiştir. Fındık zurufunun tek başına kullanıldığı ve karışımdaki oranının arttığı ortamlarda verim ve biyolojik etkinlik oranlarının azaldığı belirlenmiştir.